30 Ekim 2021 Cumartesi

Bir Covid-19 varyantı daha: A.30

Nature Cellular and Molecular Immunology'de yayınlanan yakın tarihli bir araştırmaya göre, 2021 baharında Angola ve İsveç'te birden fazla hastada tespit edilen nadir bir COVID-19 varyantı aşı kaynaklı antikorlardan etkilenmeme konusunda son derece başarılı olabilir. İlk olarak Şubat ayında Tanzanya'da tespit edilen A.30 varyantı, koronavirüse karşı korunmak için aşılara giderek daha fazla bağımlı hale gelen bir dünyada belirgin bir tehdit oluşturabilir, ancak şimdilik izole durumda.

A.30, salgının kökü olduğu düşünülen ve ilk tanımlananlar arasında yer alan A soyunun bir uzantısı olarak tanımlanabilir. Ancak, Spike proteinindeki çoklu mutasyonlarla bu çalışmada Beta (B.1.351) ve Eta (B.1.525) varyantlarıyla karşılaştırılan türün, diğer varyantlardan belirgin şekilde farklı olduğu görülüyor. Özellikle, bu mutasyonların bazıları, antikorları nötralize ederek doğrudan hedeflenen iki ayrı alanda bulunuyor ve bu, aşının diğer varyantlarla karşılaştırıldığında A.30'a karşı iyi performans göstermeyebileceği anlamına geliyor.

Tanzanya'daki keşfinden bu yana Angola'dan 3 ve İsveç'ten 1 dizi ile çok az A.30 vakası bulunuyor. Bu nedenle, varyant üzerinde çok az araştırma yapıldı.

Varyantın ne kadar tehlikeli olabileceğini keşfetmek için Almanya, Göttingen'den araştırmacılar, virüsün konakçı hücrelere ne kadar başarılı bir şekilde bulaşabileceğini incelemek amacıyla birden fazla insan hücre hattı kullandılar ve ardından, aşılama sonrası gelişen nötralize edici antikorlara maruz bırakıp A.30'un taşıdığı mutasyonlara karşı etkinliğinin hala aynı olup olmadıklarını kontrol ettiler.

Beta ve Eta ile karşılaştırıldığında, A.30; böbrek, karaciğer ve akciğer hücreleri de dahil olmak üzere çoğu konakçı hücreye girişi önemli ölçüde daha başarılı oldu ve şu anda COVID-19'a (bamlanivimab) karşı kullanılan bir monoklonal antikor tedavisine dirençliydi; ancak, diğer monoklonal antikorların (bamlanivimab ve etesevimab) kombine tedavisine karşı hassastı.

Pfizer-BioNTech ve Oxford-Astrazeneca aşılarından aşı kaynaklı antikorlara karşı test edildiğinde, A.30, test edilen diğer varyantlardan daha dirençliydi.

Araştırmacılar, mevcut aşılardan etkili bir şekilde kaçmak için bir araç setine sahip olan bu varyantın hücrelere girişte daha başarılı olabileceği sonucuna varıyor. Bu sonuçlar, A.30'un önümüzdeki aylarda yakından izlenmesi gerektiğini ve ülkelerin A.30'un daha yaygın hale gelmesi durumunda bir salgını durduracak önleyici tedbirlere öncelik vermesi gerektiğini gösteriyor.

Ancak bu tür, muhtemelen düşük prevalansı nedeniyle, şu anda DSÖ tarafından bir İlgi veya Endişe Varyantı olarak sınıflandırılmıyor...



Microsoft, bu simgeyi değiştiriyor!

Google Chrome ve Microsoft Edge gibi birçok web tarayıcısı, web sitesine güvenli bir HTTPS bağlantısı üzerinden bağlı olduğunuzu belirtmek için adres çubuğunda bir kilit simgesi kullanıyor. Şu anda da adres satırına baktığınızda bu kilit simgesini göreceksiniz. Ancak bu kilit simgesi, birçok kullanıcı tarafından yanlış anlaşılıyor ve sitenin güvenli olmasından ziyade, aksini düşünmesine sebep oluyor. Chrome da bir süredir bu kafa karışıklığını değiştirmenin yollarını ararken, sonunda bunu "aşağı ok" ile değiştirmeyi uygun görmüş.

Chrome tarafından yapılan açıklamada, düzenlenen anket çalışmasına katılan katılımcıların yalnızca yüzde 11'inin bahsi geçen kilit simgesinin anlamını doğru şekilde bildiğini, bunun için de bu simgeyi değiştirmeleri gerektiği söylenirken, bu bölümün genişletilmesi gerektiği konusunda karar kılmışlar. Ve bu karar Microsoft tarafından da kabul görmüş.

Bir Reddit kullanıcısının yayınladığı görüntüde, Microsoft'un bu fikri hızla benimsediği görülüyor. Microsoft Edge ekranının adres çubuğunda kilit simgesi yerini aşağı ok almış bile. Tıkladığınızda yerini açılır menü şeklinde bir pencereye bırakan aşağı ok, ziyaret edilen web sitesi ile ilgili daha fazla bilgiyi de sunuyor. Bu özellik şu an test aşamasında ve şirket bu özelliğin ne zaman kullanıma sunulacağını açıklamış değil.



AGON'dan 3 yeni hızlı monitör

AGON by AOC, rekabetçi oyunculara yönelik hazırlanan AGON PRO ürün grubunu genişleterek efsanevi bir monitör üçlüsü ile karşınıza çıkıyor: VESA DisplayHDR 1000 sertifikalı, mini bir LED IPS panele sahip 68.6 cm (27") AG274QXM (QHD @ 170Hz) ve her ikisi de 4 taraftan çerçevesiz, hızlı IPS paneller ve VESA DisplayHDR 600 desteği ile donatılmış  27 inçlik AG274UXP (4K @ 144 Hz) ve 27 inçlik AG274QG (QHD @ 240 Hz).

Gaming topluluğunun efsaneleri bu anı beklemekteydiler: Evrenin iki grubu, artık daha iyi bir dava uğruna bir araya geliyorlar. Rekabetçi düzeyde gaming, yüksek yenileme oranları ve tepki süresi oldukça hızlı ekranlar gerektiriyor. Öte yandan, güzel görsellere sahip, hikaye odaklı, daha yavaş hızdaki oyunların tadına varmanın en iyi yolu, onları geniş bir yelpazedeki HDR ekranlar ile güçlendirmek. AGON PRO, bunların hepsini prestijli bir paketin içinde sunuyor: yüksek hız, hızlı tepki süreli paneller (240 Hz'e kadar çıkan ve 1 ms GtG'ye sahip), yüksek çözünürlük (QHD ya da 4K) ve gerçek VESA sertifikalı HDR desteği (DisplayHDR 600 ya da DisplayHDR 1000).

Tavizsiz oyunculuk

27 inçlik AG274QXM ödüllü bir tasarıma (Red Dot Tasarım Ödülü) ve güneş ışığından ya da parlak sahne ışıklarından gelen yansımaları azaltmak için bir monitör kalkanına (Gölge Kalkanı) sahip. Sıradışı Mini LED arka aydınlatma teknolojisi ve QHD çözünürlüklü (2560 x 1440) hızlı IPS paneli DisplayHDR 1000 desteğine 576 kısma bölgesi sunarak, kenardan aydınlatılan HDR ekranlara kıyasla, minimize edilmiş bir halo etkisi ve daha iyi, eşit dağılımlı bir parlaklık elde edilmesini sağlarken bir yandan da monitörün ince olmasını sağlıyor. Birinci sınıf DisplayHDR 1000 1000 nit pik parlaklık ve derin, mürekkep siyahı düzeylerini, üstelik de hepsini aynı karede, garantiliyor. 1.07 milyar renk sunabilen ve %99 DCI-P32 gam alanına sahip AG274QXM modeli, muhteşem bir renk deneyimi sunuyor. Bütün seviyelerden oyuncular, özellikle de rekabetçi oyuncular, ipek gibi pürüzsüz görseller için monitörün 1 ms GtG'ye sahip, 170 Hz yenileme hızını beğenecekler. G-SYNC uyumluluğu ile, bu monitör HDR açık olduğunda bile, tutukluk ve yırtılma içermeyen bir oynanabilirlik sunuyor.

27 inçlik AG274UXP 163 PPI piksel yoğunluğu ile oldukça keskin görüntüler sunan, 4K çözünürlüklü (3840 x 2160) bir Nano IPS paneli ile donatıldı. 4K çözünürlüğü 144 Hz yenileme hızı ve 1 ms GtG tepki süresi ile birleştiren bu monitör, rekabet açısından her beklentiyi karşılıyor. Doğru renkler sunan bu monitör, çok yüksek bir parlaklık, 1.07 milyar renk sunarak ve DCI-P33 gam alanının %98'ini3kapsayarak zengin, parlak ve dinamik görseller için DisplayHDR 600'ü destekliyor. Monitörde, daha da zarif bir görünüm için, 4 taraftan da çerçevesiz bir tasarım var. Bu ürün de Red Dot Tasarım Ödülü'nü aldı ve üstelik Shadow Shield (Gölge Kalkanı) ile de sunuluyor. HDMI 2.1 desteği sayesinde, AG274UXP modeli, 4K @ 120 Hz üretebilen ve değişken yenileme hızını destekleyebilen yeni nesil konsollar ile tam uyumlu. Ayrıca hem konsollardaki hem de kişisel bilgisayardaki yırtılma ve tutukluk da, G-SYNC uyumluluğu sayesinde ortadan kalkmış oluyor.

Saniye başına düşen en yüksek kareye gereksinim duyan, ama bir yandan da renk doğruluğundan ödün vermek istemeyen en tutkulu gamer'lar ve espor oyuncuları için, G-SYNC ULTIMATE monitörü AG274QG tam anlamıyla mükemmel. 27 inçlik AG274QG inanılmaz derecede ayrıntılı ve yağ gibi akıp giden bir oynanabilirlik için QHD çözünürlüğe (2560 x 1440) ve 240 Hz'e çıkabilen yenileme hızına sahip, hızlı bir IPS paneline sahip. 1 ms GtG tepki süresi ile, hayalet görüntü neredeyse yok gibi. Üstelik düşük gecikme takıntısı olanlar da sistemlerindeki gecikmeyi, dahili NVIDIA Reflex Analyzer sayesinde ölçebilirler. AOC'nin GM500 faresi gibi Reflex destekli bir fare de bağlanıldığında, bu araç, kullanıcılara sistemdeki gecikme ile ilgili anında geri bildirim verebilir. Zengin ve canlı görüntüler de AG274QG'nin güçlü yanlarından biri. 1.07 milyar renk, DCI-P3 alanının4 %98 kapsamı ile AG274QG modeli ayrıca göz yaşartan parlak güneş ışığını ve aynı zamanda da korkutucu derin gölgeleri görüntüleyebilen DisplayHDR 600'ü destekliyor. NVIDIA G-SYNC ULTIMATE sertifikasyonu ise monitörün yaşam kadar gerçek bir HDR garantilemek için üst düzey bir NVIDIA G-SYNC işlemciye, muhteşem kontrasta ve inanılmaz, sürükleyici bir oyun deneyimi için ultra düşük gecikmeye sahip olduğu anlamına geliyor. Monitörde ayrıca aynı ödüllü tasarım ve Shadow Shield (Gölge Kalkanı) bulunuyor.

Üç monitörün üçü de, rahat oyun seansları için, 120 mm yüksekliği ayarlanabilir ve çok yönlü ayak ile de donatıldı. 4 portlu bir USB 3.2 hub, dahili olduğundan, oyuncular tuş takımları, fareler, streaming ışıkları ya da webcam gibi çevre birimlerini bağlayabilirler.

Ayrıca monitörlerde, kişiselleştirmeyi artırmak için, önceki AGON PRO modellerinde sunulan RGB aydınlatma (Light FX) ve AGON logo yansıtma da bulunuyor. Kablolu bir uzaktan kumanda olan QuickSwitch kontrolörü, OSD üzerinden oyunun özelliklerini kolayca ayarlamak için bütün modeller ile sunuluyor. Ayrıca OSD monitörün üstünden ya da G-Menu yazılımı kullanılarak da (AG274QXM ve AG274UXP) da kontrol edilebilir.

İşitsel görsel deneyimi tamamlamak için ise bütün modellerde net ve zengin ses için DTS'i destekleyen, iki adet 5 W hoparlör bulunuyor. AG274QXM ve AG274UXP modeli USB-C bağlantısına (65 W güç temini) ve dahili bir KVM anahtarına sahip. AG274UXP Picture-by-Picture modu da sunuyor. Çok sayıda bilgisayar kullanan içerik üreticiler ve canlı streaming yapanlar için bu özellik sayesinde aynı monitörü ve çevre birimlerini kullanırken iki kişisel bilgisayar arasında geçiş yapmak ya da mobil oyun yürütürken USB-C üzerinden akılllı telefonlarını görüntülemek kolay.

AGON PRO AG274QXM Ekim 2021'den itibaren 1269 USD tavsiye edilen perakende fiyat üzerinden piyasada bulunacak.
AGON PRO AG274UXP Şubat 2022'den itibaren 1209 USD tavsiye edilen perakende fiyat üzerinden piyasada bulunacak.
AGON PRO AG274QG Şubat 2022'den itibaren 1209 USD tavsiye edilen perakende fiyatından piyasada bulunacak.



Bir Covid-19 varyantı daha: A.30

Nature Cellular and Molecular Immunology'de yayınlanan yakın tarihli bir araştırmaya göre, 2021 baharında Angola ve İsveç'te birden fazla hastada tespit edilen nadir bir COVID-19 varyantı aşı kaynaklı antikorlardan etkilenmeme konusunda son derece başarılı olabilir. İlk olarak Şubat ayında Tanzanya'da tespit edilen A.30 varyantı, koronavirüse karşı korunmak için aşılara giderek daha fazla bağımlı hale gelen bir dünyada belirgin bir tehdit oluşturabilir, ancak şimdilik izole durumda.

A.30, salgının kökü olduğu düşünülen ve ilk tanımlananlar arasında yer alan A soyunun bir uzantısı olarak tanımlanabilir. Ancak, Spike proteinindeki çoklu mutasyonlarla bu çalışmada Beta (B.1.351) ve Eta (B.1.525) varyantlarıyla karşılaştırılan türün, diğer varyantlardan belirgin şekilde farklı olduğu görülüyor. Özellikle, bu mutasyonların bazıları, antikorları nötralize ederek doğrudan hedeflenen iki ayrı alanda bulunuyor ve bu, aşının diğer varyantlarla karşılaştırıldığında A.30'a karşı iyi performans göstermeyebileceği anlamına geliyor.

Tanzanya'daki keşfinden bu yana Angola'dan 3 ve İsveç'ten 1 dizi ile çok az A.30 vakası bulunuyor. Bu nedenle, varyant üzerinde çok az araştırma yapıldı.

Varyantın ne kadar tehlikeli olabileceğini keşfetmek için Almanya, Göttingen'den araştırmacılar, virüsün konakçı hücrelere ne kadar başarılı bir şekilde bulaşabileceğini incelemek amacıyla birden fazla insan hücre hattı kullandılar ve ardından, aşılama sonrası gelişen nötralize edici antikorlara maruz bırakıp A.30'un taşıdığı mutasyonlara karşı etkinliğinin hala aynı olup olmadıklarını kontrol ettiler.

Beta ve Eta ile karşılaştırıldığında, A.30; böbrek, karaciğer ve akciğer hücreleri de dahil olmak üzere çoğu konakçı hücreye girişi önemli ölçüde daha başarılı oldu ve şu anda COVID-19'a (bamlanivimab) karşı kullanılan bir monoklonal antikor tedavisine dirençliydi; ancak, diğer monoklonal antikorların (bamlanivimab ve etesevimab) kombine tedavisine karşı hassastı.

Pfizer-BioNTech ve Oxford-Astrazeneca aşılarından aşı kaynaklı antikorlara karşı test edildiğinde, A.30, test edilen diğer varyantlardan daha dirençliydi.

Araştırmacılar, mevcut aşılardan etkili bir şekilde kaçmak için bir araç setine sahip olan bu varyantın hücrelere girişte daha başarılı olabileceği sonucuna varıyor. Bu sonuçlar, A.30'un önümüzdeki aylarda yakından izlenmesi gerektiğini ve ülkelerin A.30'un daha yaygın hale gelmesi durumunda bir salgını durduracak önleyici tedbirlere öncelik vermesi gerektiğini gösteriyor.

Ancak bu tür, muhtemelen düşük prevalansı nedeniyle, şu anda DSÖ tarafından bir İlgi veya Endişe Varyantı olarak sınıflandırılmıyor...



Casper'da özelleştirme seçeneği

Yaşamın her anında kullanıcılarının yanlarında bulunan bilgisayarlara yönelik ihtiyaçlar değişim gösteriyor. Kimleri için çok güçlü ekran kartına sahip bilgisayarlar gerekiyorken, kimileri için de depolama ya da işlemci önem arz ediyor. Ayrıca kullanım alanlarına göre çoğu zaman ihtiyaçların belirlendiği laptop ve masaüstü bilgisayarlarında kullanıcıların kendilerine en uygun bilgisayarları oluşturmaları da çoğu zaman sonuçsuz kalabiliyor. Kullanıcıların ihtiyaçlarına en uygun performansı sağlamak için çözümler üreten Türkiye'nin konfigürasyon yapabilen tek markası Casper, bilgisayarların, her bileşeninin elektriksiz üretim ortamında test edilip, sistem ayarlarının uygulanıp, tüm güncellemeleriyle birlikte güvenli bir şekilde yüzlerce seçenek arasından oluşturulabildiği konfigürasyon özelliği ile kullanıcıların hayallerindeki cihazlarının fabrika ortamında üretilmesini sağlıyor.

Kişiselleştirilmiş Bilgisayarlar Fabrikalarda Üretiliyor

Çoğu kullanıcı bilgisayar alımlarında önceliğini kullanım alanlarına göre belirliyor. Belirlenen kullanım alanına uygun olarak da gerekli donanımı sağlayan bilgisayarlar araştırmaya başlanıyor. Genellikle istedikleri özellikteki bilgisayarları bulamayan kullanıcıların yıllarca başvurduğu geleneksel yöntem ise "toplama" bilgisayarlar oluyordu. Ancak istenilen özellikteki bilgisayarların profesyonel bir ortamda yaratılmaması ve uyumluluğunun ölçülmeden hazırlatılması toplama bilgisayarlarda büyük hüsrana yol açıyor. Tam burada kullanıcılarının yıllarca yaşadığı probleme bilgisayar konfigürasyonu ile çözüm oluşturan Casper, toplama bilgisayarlarda yaşanması muhtemel parça uyumsuzluğu risklerini ortadan kaldırmak adına en uyumlu ve uygun parçaları fabrika ortamında yapılan testler sonucunda kullanıcılara ulaştırıyor.

Kullanıcılar, binlerce çeşit arasından tercihlere göre özelleştirilebilen konfigüre bilgisayarları www.casper.com.tr adresinden oluşturulabilir, kişiselleştirilmiş bilgisayarlarına ömür boyu garanti imkanı ile sahip olabilirler.



Galaxy S21 FE tarihi kesinleşti!

Galaxy S21 FE dendiğinde muhtemelen aklınıza bir yılan hikayesi gelecektir. Önce 2021'in ortalarında tanıtılmasını bekliyorduk, sonra yılın sonuna doğru gelecek iddiaları yayıldı. Ama 2021 yılı, bize bir Galaxy S21 FE getirmedi. Pek çok kaynak telefonun iptal edildiğini bile iddia etti.

Ama her şeye rağmen, Galaxy S21 FE artık bir tanıtım tarihine sahip. Samsung, Galaxy S21 FE'yi CES 2022'de tanıtacak. Bu da bize, 5 - 8 Ocak tarihlerini işaret ediyor. CES 2022, her zamanki gibi yine Las Vegas'ta gerçekleşecek.

Samsung, CES fuarlarını genellikle tüketici elektroniği ve mobil ürünler için değerlendiriyor. Yaklaşan 2021 yılı CES fuarında da S21 Fan Edition, Samsung'un tanıtacağı ürünlerden biri olacak.

Her şeye rağmen, küresel çip sıkıntısının tam gaz devam ettiği de unutulmamalı. CES 2022'de Galaxy S21 FE'nin tanıtılacağını öğrenmiş olsak bile, kaç ünite üretileceği veya hangi pazarlarda satışa sunulacağı konusu halen gizemini koruyor...



29 Ekim 2021 Cuma

ASUS'tan yeni ROG anakartlar

ASUS Republic of Gamers (ROG), Break All Limits adını verdiği etkinlikte yeni nesil çığır açıcı Intel® tabanlı anakartlarını, güç kaynaklarını, monitörlerini ve daha fazlasını tanıttı. Oyuncular şimdi ilk kez DDR5 bellek modülleri ve PCIe® 5.0 destekli cihazlar kullanabilecek. Tamamen baştan tasarlanan Intel® Core™ işlemciler 16 çekirdek ve 24 iş parçacığıyla yapılandırılabiliyor. Sektöre damga vuracak bu yeni teknolojileri kullanıcılara hazır olarak sunmak için, ROG Maximus Z690 Extreme, Extreme Glacial, Apex ve diğer Z690 ASUS anakartlar, Intel Alder Lake platformunun getirdiği voltaj ve frekans değişimine anında tepki veren son teknoloji güç dağıtımı özellikleriyle donatıldı. Bu yeni güçlü işlemcilerin maksimum performans ve verimlilikle çalışması hedeflendi.

Buna ek olarak Z690 ROG anakartlar ASUS Extended Memory Profiles (AEMP) adlı yeni bir özellikle geliyor. AEMP sayesinde, BIOS'ta yapılacak basit bir ayarla DDR5 bellek modüllerinin saat hızları ve zamanlamaları resmi sınırlarının üzerine çıkarılabiliyor. Böylece tüm potansiyel performanstan yararlanmak mümkün oluyor. Bu özellik, daha önceki nesil DDR RAM'lerde bulunmayan Power Management Integrated Circuit (PMIC) adlı voltaj yönetim teknolojisinin kilidini açarak çalışıyor. ASUS, üst seviye hızlarda uyumluluk için önde gelen DDR5 üreticileriyle iş birliği yaptı.

ROG Maximus Z690 Extreme

İsminden de anlaşılabileceği gibi ROG Maximus Extreme anakartlar teknoloji meraklılarına yönelik anakart tasarımının zirvesinde yer alıyor. Yeni Z690 modeli de bu geleneği sürdürüyor. DDR5 desteği, 105 ampere hazır 24+1 eşli güç aşamaları, MicroFine alaşım bobinler ve devasa soğuk dövme soğutma bloğuna sahip birinci sınıf kapasitörlerle ROG Maximus Z690 Extreme performans ve saat hızı konusunda yeni rekorlar kırmaya hazır. AI Hız Aşırtma, AI Soğutma ve Fan Xpert 4 gibi ASUS'a özgü yazılımlarla gelen model ile acemiden uzmana tüm kullanıcılar bu merakla beklenen Intel platformuyla inanılmaz hızlara ulaşıp muhteşem deneyimler yaşayabilecek.

ROG Maximus Z690 Extreme yalnızca dudak uçuklatan işlemci hız aşırtmaları için geliştirilmedi.  Daha önce bahsedilen ASUS Extended Memory Profiles özelliği OptiMem III ile destekleniyor. ROG anakartlara özel bu devre tasarımında bellek hatları PCB katmanları arasına özenle yerleştiriliyor ve sinyal mesafesi kısaltılıyor. Ayrıca koruma bölümleriyle de parazit azalıyor.

ROG Maximus Z690 Extreme zirvedeki performansa layık üst düzey bağlantı seçeneklerine sahip. WiFi 6E, 10 Gb ve 2.5 Gb Ethernet, PCIe 5.0 M.2, Thunderbolt™ 4 destekli USB 3.2 Gen 2x2 ön panel bağlantısı ve arka giriş çıkış panelinde çok sayıda USB Type-C® bağlantı noktası bulunuyor. Yıldırım hızındaki bağlantılar sayesinde oyuncular oyunların yüklenmesini fazla beklemeden aksiyona atılabiliyor. Çevrim içi mücadelelerde ROG SupremeFX ALC4082 ses yongası ve ESS® ES9018Q2C DAC kristal netliğinde sesler sunarak oyuncuların rakiplerinin konumunu tespit etmesine ve sıralamada daha yukarılara tırmanmasına yardımcı oluyor.

ROG Maximus Z690 Extreme'de ayrıca yepyeni ROG True Voltician yer alıyor. USB bağlantılı bu osiloskop kullanıcıların voltaj değerlerini, saat hızlarını ve daha fazlasını görmesini sağlıyor. USB üzerinden Extreme anakarta bağlanan bu cihaz, OSC Sense başlıklarından VCore, VCCIN ve System Agent değerlerini gösteriyor. Birlikte kullanılan yazılımı yakındaki başka bir bilgisayarda çalıştırmak da mümkün. Böylece kullanıcılar cihazın takılı olduğu bilgisayarın açılmasını engelleyen sorunları tespit edebiliyor.

Daha önce ROG Maximus Z690 Extreme gibi bir anakart kullanmamış olanların korkmasına gerek yok. Patentli giriş çıkış koruması önceden monte edilmiş şekilde geliyor. Ekran kartı yuvasında ise kartı çıkarıp takmayı kolaylaştıran PCIe Slot Q-Release yer alıyor. BIOS FlashBack™ sayesinde, işlemci ya da RAM olmadan da BIOS güncellemesi yapmak mümkün. Q-Core ekran ise sorun giderme mesajları görüntüleyerek sorun yaşayan kullanıcıların yeni oyun bilgisayarlarını çalıştırmasına yardımcı oluyor. Bunlar, ROG'nin herkesin kendi sistemini toplayabilmesi için sunduğu teknolojilerin yalnızca bir bölümü. ROG anakartlar tüm sınırları aşmak için tasarlandı ve bu süreçte yeni kullanıcıları geride bırakmamaya kararlı.

ROG Maximus Z690 Extreme Glacial

ROG Maximus Z690 Extreme Glacial modeli, kardeşi olan modelin tüm gücünü sıvı soğutma ile bir adım ileriye taşıyor. Republic of Gamers, yalnızca işlemci soketini değil ayrıca yerleşik üç adet M.2 yuvasını da kaplayan tek parça, şeffaf ve göz alıcı bir soğutma bloğu geliştirmek için EK ile iş birliği yaptı. Bu tasarım ROG'nin yeni AniMe Matrix™ LED ekranı ile aydınlatılıyor. Ekran kişiye özel metinler, animasyonlar, sistem tarihi ve saati ve hatta müziğe bağlı görüntüler gösterecek şekilde ayarlanabiliyor. 2 inç LiveDash OLED, Aura Sync ve dört adet RGB başlığıyla da ROG Maximus Z690 Extreme, her oyun sistemini benzersiz kılacak çok geniş RGB seçenekleri sunuyor.

Anakartın alt yarısı elektrolizle kaplanmış etkileyici ve şık bir soğutma bloğuyla soğutuluyor. Kullanıcılar yeni ters yuva mekanizması sayesinde, bu soğutma bloğunu veya sıvı soğutma döngülerini çıkarmadan da alttaki M.2 yuvalarına erişebiliyor.

ROG Maximus Z690 Apex

Sıvı azot soğutmaya hazır ve en üst düzey bellek modülü hızlarına erişebilen birinci sınıf bir anakart arayan kullanıcıların ROG Maximus Z690 Apex'ten başka bir model aramasına gerek yok. DIMM yuvalarını iki adede çeken Apex, DDR5 bellek modülü yuvalarında rakipsiz sinyal bütünlüğü sunuyor ve hızı 6600 MHz'e kadar çıkarabiliyor. Yavaş Mod anahtarı, LN modu jumper'ı, termal sensör başlıkları ve sekiz adet Probelt ölçüm noktasıyla da hız aşırtmanın her aşamasında kullanıcıya yardım ediyor.

Apex'te ayrıca tüm lehim işleminin tek bir seferde yapıldığı ASUS Auto-Extreme üretim teknolojisi kullanılıyor. Bu sayede hız aşırtmada kararlılık, soğutma performansı, güç verimliliği, uzun ömür ve daha geniş voltaj sınırları elde ediliyor.

ROG Maximus Z690 Apex ayrıca arka plakalı iki adet M.2 yuvası, DIMM.2 kartı üzerinde iki adet M.2 yuvası ve ROG Hyper M.2 Kartı ile gelen bir adet PCIe 5.0 yuvası ile geniş depolama olanağı sağlıyor. Olağanüstü ses kalitesi için Savitech SV3H712 DAC/amp, yerleşik WiFi 6E ve 2.5 Gb Ethernet, bir adet Thunderbolt 4 başlığı, USB Type-C, bir adet RGB başlığı ve üç adet adreslenebilir Gen 2 RGB başlığı gibi birinci sınıf bileşenlerle dolu olan bu anakart, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, PCIe Slot Q-Release, M.2 Q-Latch, BIOS FlashBack ve Q-Code özellikleriyle de kendi sistemini toplayanlara kolaylık sağlıyor.

ROG Maximus Z690 Formula

Siyah renk her şeye uysa da birinci sınıf anakartları için farklı bir tasarım isteyenler de olabilir. Ay Işığı Beyazı renginin (seçkin ROG dizüstü bilgisayarlara, klavyelere, kulaklıklara ve mouse'lara da yakın zaman önce sunuldu) hakim olduğu ROG Maximus Z690 Formula tam da bu kullanıcılara hitap ediyor. Beyaz, açık gri ve fırçalanmış metalin göz alıcı bir kombinasyonunu taşıyan Formula, oyuncu sistemlerine daha şık bir hava katıyor.

ROG Maximus Z690 Formula, kullanıcılara voltaj regülatöründe performans sınırlarını aşarken sıcaklığı da kontrol altında tutma imkanı veren CrossChill EK III soğutma bloğuyla gerekli gücü sağlıyor. EK ile birlikte tasarlanan CrossChill EK III, Formula'nın VRM'lerini soğutmakta kullanılacak özel döngülere uyumlu sıvı soğutma giriş çıkışlarına sahip. 105 amper seviyesinde 20+1 eşli güç aşamasına sahip olan RoG Maximus Z690 Formula, ROG'nin ün yaptığı birinci sınıf güç dağıtımını sağlıyor.

ROG Maximus Z690 Formula ayrıca ESS ES9018Q2C DAC'ye sahip SupremeFX ALC4082 ses yongası ve İki Yönlü Yapay Zeka Destekli Gürültü Engelleme teknolojisi ile oyunlarda üst düzey ses kalitesi sunuyor. Depolama seçenekleri de son derece yeterli. Üç adet yerleşik M.2 yuvasının yanı sıra ürünle birlikte gelen ROG Hyper M.2 Kartı ile iki M.2 yuvası daha ekleniyor. Formula bağlantı konusunda da geri adım atmıyor. Yerleşik WiFi 6E, 10 Gb Ethernet, bir adet USB 3.2 Gen 2x2 ön panel bağlantısı, arka giriş çıkış panelinde iki adet Thunderbolt 4 bağlantı noktası ve elbette PCIe 5.0 ekran kartlarına ve DDR5 bellek modüllerine destek bulunuyor. ROG'den beklenecek şekilde, kendi bilgisayarını toplayan kullanıcılar PCIe Slot Q-Release, M.2 Q-Latch, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, BIOS Flashback düğmesi, Clr CMOS düğmesi ve FlexKey gibi özelliklerden yararlanabiliyor.

ROG Maximus Z690 Hero

ASUS, Maximus serisine adım atmak isteyen kullanıcılara ROG Maximus Z690 Hero modelini sunuyor. 90 amper seviyesinde 20+1 güç aşamasıyla yüksek performans sunan bu anakartta kullanıcıların ilk fark edeceği şey yeni Polymo aydınlatma olabilir. Giriş çıkış korumasında yer alan bu LED ekran ışık ve renklerle göz alıcı derecede ayrıntılı mini RGB desenler oluşturuyor. Böylece sistem toplayanlar başka hiçbir yerde olmayan parlak bir RGB stiliyle dikkatleri üzerine çekebiliyor.

Diğer Maximus Z690 anakartlarda olduğu gibi Hero'da da WiFi 6E ve 2.5 Gb Ethernet, üç adet yerleşik M.2 yuvası, ROG Hyper M.2 kartıyla ekstra iki M.2 yuvası, yüksek ses kalitesi için ESS 9018Q2C DAC, Thunderbolt 4, USB Type-C, ve PCIe Slot Q-Release düğmesi yer alıyor.

ROG Strix Z690-E Gaming WiFi

ROG Strix Z690-E Gaming WiFi; 18+1 güç aşaması, 8+8 ProCool II güç bağlantısı, üst seviye alaşımlı bobinler ve sağlam kapasitörler ile donatıldı. Tüm bu bileşenler arka giriş çıkışları ve VRM'leri kaplayan iki alüminyum soğutma bloğuyla soğutuluyor. Bu soğutma blokları L biçimli ısı borusuyla birbirine bağlanarak termal performansı artıyor. PCIe 5.0 M.2 yuvaları da yenilikçi ASUS Combo-Sink tasarımının bir parçası olan bir ısı borusundan yararlanıyor. Geriye kalan yerleşik iki M.2 yuvası ise arka plakaların yanı sıra NVME SSD'nin üzerinde kalan önceden monte edilmiş soğutma bloklarını kullanıyor. Daha fazla depolamaya ihtiyaç duyulduğunda, anakartla gelen ROG Hyper M.2 kartını kullanmak mümkün. Kartta PCIe 4.0 sürücüler için iki ekstra yuva bulunuyor.

ROG Strix Z690-E Gaming WiFi bağlantı seçenekleri konusunda da son derece cömert. Modelde WiFi 6E, Intel 2.5 Gb Ethernet, HMDI® 2.1 ve USB 3.2 Gen 2x2 Type-C bağlantıları bulunuyor.

ROG Strix Z690-E Gaming WiFi, Maximus serisine dahil olmasa da AI Hız Aşırtma, AI Soğutma ve AI Ağ Bağlantısı teknolojilerinden yararlanarak sistem optimizasyonunu kolaylaştırıyor. İki Yönlü Yapay Zeka Destekli Gürültü Engelleme, Savitech SV3H712 DAC, DTS® Sound Unbound™ ve Sonic Studio III ile de kristal netliğinde sesler elde ediliyor.

Daha büyük Maximus modellerinde olduğu gibi, ROG Strix Z690-E Gaming WiFi modelinde de PCIe Slot Q-Release, M.2 Q-Latch, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, BIOS FlashBack düğmesi ve Clr CMOS düğmesi gibi kendi sistemini toplayanlara yönelik özellikler yer alıyor.

ROG Strix Z690-F Gaming WiFi

16+1 güç aşaması ve PCIe 4.0 depolama seçenekleriyle ROG Strix Z690-F Gaming WiFi, Z690-E modelinin bir altında olmasına rağmen sağlam güce sahip. M.2 Combo-Sink ve yerleşik PCIe 5.0 M.2 desteği gibi özellikler için Z690-E Gaming WiFi modelini tercih etmek gerekse de Z690-F Gaming WiFi modelinin de beğeni toplayacak çok fazla yönü var. AI Hız Aşırtma, AI Hız Aşırtma, AI Soğutma ve AI Ağ Bağlantısı teknolojileri ve yerleşik WiFi 6E, Intel 2.5 Gb Ethernet ve USB 3.2 Gen 2x2 Type-C bağlantıları bu modelde bulunuyor. Anakartta ayrıca Savitech SV3H712 DAC ve İki Yönlü Yapay Zeka Destekli Gürültü Engelleme de var. Kendi bilgisayarını toplayan kullanıcılar ise PCIe Slot Q-Release, M.2 Q-Latch, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, BIOS Flashback düğmesi, Clr CMOS düğmesi ve FlexKey gibi özelliklerden yararlanabiliyor.

ROG Strix Z690-F Gaming WiFi'da Z690-E Gaming WiFi olmayan bir özellik var, o da ROG Tekrar Kullanılabilir Kablo Düzenleyici. Bu kompakt boyutlu birinci sınıf dikişli kumaş, bilgisayarın içindeki farklı tür kabloları düzenlemekte kullanılabiliyor. Velcro iç kısım sayesinde de daha sonra bilgisayardaki bileşenleri yenilerken tekrar kullanılabiliyor.

ROG Strix Z690-G Gaming WiFi

ROG Strix Z690-G Gaming WiFi, micro-ATX sistem kurmak isteyen kullanıcıların bir numaralı tercihi olacak. 14+1 DrMos güç aşamaları ve giriş çıkış korumasının, VRM'lerin ve M.2 yuvalarının üzerindeki kalın soğutma blokları ile Z690-G Gaming WiFi, birinci sınıf güç dağıtımı ve soğutmayı 12. Nesil Intel işlemcilere kolayca uyum sağlayabilen kompakt bir tasarımda sunuyor. Yerleşik WiFi 6E ve Intel 2.5 Gb Ethernet ile yıldırım hızında ağ bağlantısı sunan bu anakart; HDMI® 2.1 ve USB 3.2 Gen 2x2 Type-C bağlantı seçeneklerine sahip. Bir adet RGB başlığına ve üç adet adreslenebilir Gen 2 başlığına bağlanan ASUS'a özgü Aura Sync yazılımıyla da RGB aydınlatmaya tam destek veriyor.

ROG Strix Z690-G Gaming WiFi ayrıca Savitech SV3H712 DAC ve DTS Sound Unbound ile oyunlarda yüksek kaliteli sesler sunuyor. M.2 Q-Latch, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, BIOS FlashBack™ düğmesi, Clr CMOS düğmesi ve FlexKey gibi kendi bilgisayarını toplayan kullanıcılara yönelik yenilikçi özellikler de ihmal edilmiyor.

ROG Strix Z690-A Gaming WiFi D4

ATX biçimindeki ROG Strix Z690-A Gaming WiFi D4; VRM'leri, Z690 yonga setini ve yerleşik M.2 yuvalarını sağlam bir şekilde soğutan soğutma bloklarında yer verdiği Ay Işığı Beyazı renkle estetik bir görünüm sunuyor. 80 amper seviyesinde 16+1 DrMOS güç aşaması, 8+8 ProCool II güç bağlantısı ve birinci sınıf alaşımlı bobinler ile güç ihtiyacını da fazlasıyla karşılıyor. Bağlantı seçenekleri arasında WiFi 6, Intel 2.5 Gb Ethernet, HDMI 2.1, USB 3.2 Gen 2x2 Type-C ve dört adet M.2 yuvası bulunuyor.

ROG Strix Z690-A Gaming WiFi D4 ayrıca kendi sistemini kuran kullanıcılara kendi tercihlerine göre bir bilgisayar yapılandırma imkanı vermek için yalnızca DDR4 bellek modüllerini kullanıyor. ROG'ye özgü OptiMem III tasarımı sayesinde bellek performansı mümkün olan en üst seviyeye çıkıyor.

Kendi bilgisayarını toplamayı tercih eden kullanıcılar ise PCIe Slot Q-Release, M.2 Q-Latch, ROG Tekrar Kullanılabilir Kablo Düzenleyici, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, BIOS FlashBack düğmesi, Clr CMOS düğmesi ve FlexKey gibi özelliklerden yararlanabiliyor. ROG Strix modellerinde bulunan bir adet RGB başlığı ve üç adet adreslenebilir Gen 2 başlığı da bu anakartta mevcut. Bunların tümü ASUS'a özgü Aura Sync yazılımıyla yönetilebiliyor.

Ses kalitesine önem verenler ise Savitech SV3H712 amplifikatör, DTS Sound Unbound ve Sonic Studio III özelliklerinin avantajlarını kullanıyor.

ROG Strix Z690-I Gaming WiFi

Özellikle kompakt boyutlu bilgisayarlardan hoşlanan kullanıcılar, ITX biçimindeki ROG Strix Z690-I Gaming WiFi ile birinci sınıf özelliklere aradıkları boyutta kavuşuyor.  DDR5 bellek desteği veren modelde 10+1 güç aşaması, ProCool II güç bağlantısı, üst seviye alaşımlı bobinler ve sağlam kapasitörler gibi daha büyük ROG anakart modellerinde bulunan özellikler de yer alıyor. AI Hız Aşırtma ve AI Soğutma yazılımları da performans ayarlarını güçlendiriyor. ROG Strix Z690-I Gaming WiFi'da ayrıca iki M.2 yuvasını Q-Latch ve iki M.2 arka plakası ile entegre eden üç katlı akıllı bir soğutma bloğu bulunuyor.

WiFi 6E ve Intel 2.5 Gb Ethernet ile üst seviye bağlantı seçenekleri sunan model iki adet Thunderbolt 4 USB Type-C bağlantı noktası sayesinde iki adet harici 4K ekrana ve uyumlu aksesuarlara bağlantı imkanı veriyor. HDMI 2.1 ve beş adet USB 3.2 Type-A bağlantısına yer veren anakart için ASUS; dört adet SATA bağlantı noktasına, ön panel başlıklarına, bir hoparlör başlığına ve halihazırda anakartta yer alan RGB ve ARGB başlıklarına ek olarak Aura Sync sisteminin geri kalanına bağlanabilen bir adet adreslenebilir RGB Gen 2 başlığına sahip ROG Strix Ön Panel SATA kartını sunuyor.

Kendi bilgisayarını kurmayı tercih eden kullanıcılar ise arka plakalı M.2 Q-Latch, önceden monte edilmiş giriş çıkış kalkanı, BIOS FlashBack düğmesi ve Clr CMOS düğmesi gibi özellikleri değerlendirebiliyor.

Savitech SV3H712 DAC, DTS Sound Unbound ve Sonic Studio III ile yüksek kaliteli ses elde eden üründe İki Yönlü Yapay Zeka Destekli Gürültü Engelleme teknolojisine de yer veriliyor.

ROG Thor 1600W Titanium ve Thor 850W, 1000W, 1200W Platinum II güç kaynakları

Teknoloji tutkunlarının sistemlerine modern bilgisayarların talep ettiği kesintisiz ve güvenilir gücü sağlayan ROG Thor 1600W Titanium, ROG güç kaynağı tasarımının yeni zirve noktasını temsil ediyor. En üst seviyedeki bu ürünle birlikte gelen ROG Thor Platinum II serisi, bu güç kaynaklarını daha da iyi hale getiren çok sayıda özellikle donatılmış durumda.

Örneğin, Titanium sertifikası için %10'dan %100'e kadar uzanan yüklerde %90'dan fazla verimlilik elde edilmesi gerekiyor. ROG Thor 1600W bu zorlu gereksinimi, oyun bilgisayarlarının ve iş istasyonlarının ihtiyaç duyduğu son derece hassas regülasyon ile entegre olan dijital denetim tasarımı ve katı haldeki galyum nitrit bileşenler sayesinde karşılıyor. Bu iddialı kombinasyon ile %100 yük altında %93,54 verimlilik elde ediliyor.

ROG Thor güç kaynakları ayrıca %50 yük altındayken fansız çalışacak şekilde tasarlandı. Bu sınır aşıldığında 1600W, 1200W ve 1000W modelleri en yeni eksen teknolojisi tasarımıyla üretilen yeni 135 mm fanlardan yararlanıyor. Kompakt bir fan yuvasına ve dış bariyer halkasına sahip olan bu fanlar son derece pürüzsüz kanatlarıyla hava dolaşımıyla soğutma sağlıyor ve her hızda sessiz çalışıyor. Öte yandan, geniş ROG soğutma blokları ortalamanın üzerindeki kütleleri ve yüzey alanlarıyla ayrı entegre devreleri ve bileşenleri soğutuyor, ısıya duyarlı bölümlerin ömrünü uzatıyor.

Bu mükemmel tasarım yeni ROG Thor ailesindeki tüm güç kaynaklarının Lambda A++ sertifikası almasını sağlıyor. Bağımsız test kuruluşu Cybenetics tarafından verilen bu sertifika için sıkı gürültü performansı standartlarını karşılamak gerekiyor. Bu sertifikaya hak kazanmak için güç kaynaklarının test süresince 15 dBa seviyesini geçmemesi gerekli. ROG Thor 1000W, 1200W ve 1600W kendi sınıflarının en sessiz modelleri olarak dikkatleri üzerine çekiyor.

ROG Thor serisi yeterli, güvenilir ve büyük miktarda gücü yalnızca bugün verecek şekilde tasarlanmadı. ROG Thor güç kaynakları 10 yıllık garantiyle geliyor. Modeller ayrıca 12 pimli yüksek kapasiteli yedek PCIe 5.0 bağlantısıyla geleceğin bileşenlerine de destek veriyor.

ROG Thor serisinin karakteristik özellikleri arasında üstün performansın yanı sıra göz alıcı estetik görünüm de yer alıyor. Bir simge haline gelen ROG OLED güç göstergesi tüm modellerde geri dönüyor. Göstergenin kenarlarında dikkat çekici aynalı bölümler bulunuyor. Adreslenebilir Aura RGB LED aydınlatma ikonik ROG logosunu parlatıyor. Aura Sync sayesinde bu ekran sistemin geri kalanının tasarımına entegre olabiliyor.

ROG Strix XG309CM Oyuncu Monitörü

ASUS büyük, üst seviye ve geniş en boy oranlı bir monitör arayan oyunculara ROG Strix XG309CM'yi sunuyor. 29,5 inç boyutundaki monitör 2560 x 1080 çözünürlüğe, 1 ms GTG tepki süresine ve ASUS ELMB (Çok Düşük Hareket Bulanıklığı) Sync ile desteklenerek 200 Hz'e varan yenileme hızına sahip. ELMB Sync teknolojisi, ELMB (Çok Düşük Hareket Bulanıklığı) ve değişken yenileme hızı özelliklerinden aynı anda yararlanarak akıcı ve hızlı bir oyun deneyimi oluşturuyor. Fast IPS özelliğini taşıyan bu ürün en hareketli aksiyon oyunlarıyla başa çıkabiliyor.

ROG Strix XG309CM ayrıca bir USB Type-C bağlantı noktasıyla geliyor. Bir dizüstü bilgisayara ikinci ekran olarak bağlamak için ideal çözüm sunan bu bağlantı noktası, monitörün klavyeler, mouse'lar ve diğer çevre birimleri için bir USB bağlantı merkezi olarak kullanılmasına da olanak veriyor. ROG Strix XG309CM'de entegre bir KVM anahtarı da bulunuyor. Böylece bu monitöre bağlı iki bilgisayarı aynı klavye ve mouse ile kontrol etmek mümkün oluyor. Kullanıcılar diğer bilgisayara geçerken mouse ve klavyeyi fiziksel olarak çıkarıp takmak zorunda kalmıyor. Anahtarı kullanarak giriş kontrolünü bir bilgisayardan diğerine saniyeler içinde geçirebiliyorsunuz.

Ekranın standında yer alan entegre tripoda web kamerası veya mikrofon yerleştirilebiliyor. Kullanıcılar böylece hem iş hem de eğlence için uygun bir monitöre kavuşuyor.

ROG Strix XG276Q Oyuncu Monitörü

1080p ekran kullanmayı tercih eden oyuncular için ise ASUS, Uzay Grisi rengindeki ROG Strix XG276Q modelini sunuyor. Monitörün arka kısmı oyunlardan ilham alınarak tasarlanan bir desen taşıyor. 27 inç Fast IPS panel 165 MHz yenileme hızına ve 1 ms GTG tepki süresine sahip. Ekran ayrıca DisplayHDR 400 ile de uyumlu. ROG Strix XG309CM'de olduğu gibi ROG Strix XG276Q'nun da standında bir tripod bulunuyor. Web kamerası veya mikrofon yerleştirmeye uygun bu bölüm sayesinde oyuncular kendi yayın sistemlerini kurabiliyor.

ASUS, yüksek performanslı fakat daha kompakt boyutlu oyuncu monitörleri isteyenler için 24,5 inç ve 23,8 inç boyutlu ROG Strix monitörler sunuyor.

ROG Delta S Animate Oyuncu Kulaklığı

ROG Delta S kulaklık serisine yeni eklenen bu modelin her iki tarafında özel olarak ayarlanabilen AniMe Matrix™ ekranlar bulunuyor. Bu mini LED ekranlar özel aydınlatma efektleri, eşsiz animasyonlar ve canlı ses görselleştirme gibi seçeneklerle programlanabiliyor. Fark yaratan ses dalgası aydınlatma efektleri kullanıcının kendi sesiyle de şekillenebiliyor. MQA destekli sektör lideri ESS 9281 Quad DAC™ ve 50 mm ASUS Essence sürücüleri birlikte inanılmaz bir ses deneyimi yaşatıyor. ASUS Yapay Zeka Destekli Gürültü Engelleme Özelliğine Sahip Mikrofon ise oyunlarda kristal netliğinde sesli iletişim sağlıyor. Modelin rahat ve hafif tasarımı ergonomik, hızlı soğuyan ve mükemmel oturan D biçimli kulak yastıklarıyla tamamlanıyor. ROG Delta S Animate modelinde 3,5 mm ses kablosu yerine kullanılan USB-C ve USB-A bağlantıları sayesinde bilgisayarlarla, Mac'lerle, PlayStation®, Nintendo Switch™ ve mobil cihazlarla uyumluluk sağlanıyor.



Squid Game 2. sezondan haber var!

Netflix'te yayınlandıktan sonra bir anda fenomen dizi haline gelen Squid Game, dünya çapında çok geniş yer buldu ve izleyicilerin mini diziyi hızlıca tüketmelerinin ardından 2'inci sezon için talepler yükselmeye başladı. 2'inci sezon olacak mı olmayacak mı tartışmaları sürerken, Netflix'in bu talep karşısında fazla "dayanamayacağını" düşünüyoruz.

Netflix'in en çok izlenen şovu Squid Game, görünüşe göre 2'inci sezona çok yakın. 2. Sezon için yeni haber dizinin yaratıcısı Hwang Dong-hyuk'tan geldi. 2'inci sezonun olasılığını bir kez daha değerlendiren Dong-hyuk, bu konunun Netflix'in üst düzey yöneticileriyle yeniden konuşulacağını belirtti.

Fakat  Hwang Dong-hyuk'un farklı planları da var. Dizinin 2'inci sezonundan önce bir film üzerinde çalışmayı düşündüğünü The Guardian gazetesine söyleyen Dong-hyuk, "Squid Game tabii ki konuşuluyor. Bu kaçınılmaz çünkü çok başarılı oldu. Ben de düşünüyorum. Kafamda bununla ilgili üst düzey bir "görüntü" var, fakat hemen üzerine çalışmayacağım. Önce bir film projem olacak. Bunu gerçekten yapmak istiyorum. Ancak hangisini ilk önce yapacağımı düşünüyorum. Bunu Netflix ile de konuşacağım."

Görünüşe göre illa Squid Game 2'inci sezonu izleyeceğiz. Fakat bu ne zaman olacak; zaman gösterecek.



Toyota'dan yeni elektrikli: bZ4X

Toyota, yeni elektrikli aracı bZ4X'i tanıttı. Bu model, markanın elektrikli araçlarını kapsayacak bZ serisinin ilk modeli olarak öne çıkıyor. bZ4X, Toyota'nın en baştan itibaren bataryalı elektrikli olarak geliştirdiği ilk modeli. Yeni model, aynı zamanda bataryalı elektrikli araçlara özel olarak geliştirilen platforma sahip ilk Toyota olma özelliğini de taşıyor.

Açıklamaya göre bZ4X, 71.4 kWh kapasiteli yüksek yoğunluklu lityum bataryaya sahip. 150 kW elektrik motorundan güç alan bZ4X, önden çekişli versiyonunda 204 beygir gücü ve 265 Nm tork üretiyor. 0-100 km/s hızlanması 8,4 saniye olan bZ4X'in, maksimum hızı 160 km/s.

Dört çeker sürüşe sahip bZ4X ise 217.5 beygir gücü ve 336 Nm tork değerine sahip ve 0-100 km/s hızlanmasını 7,7 saniyede gerçekleştirebiliyor. Tek pedallı kullanım özelliği ise sürücüye sadece gaz pedalını kullanarak hızlanma ve yavaşlama imkanı veriyor.

Batarya, 150 kW hızlı şarj sistemiyle birlikte, yüzde 80 kapasiteye 30 dakika civarında erişebiliyor.

bZ4X'in sürüş menzili, opsiyonel güneş paneliyle maksimuma çıkarılabiliyor. Bu paneller güneş enerjisinden elektrik üreterek aracın bataryasını dolduruyor. Toyota güneş panellerinin yıllık olarak 1.800 km sürüş menzili sağlayacak şekilde enerji depolayabileceğini söylüyor. Güneş panelleri sürüş sırasında veya park halindeyken enerji depolayabiliyor.

Araç, 452 litrelik bagaj kapasitesine sahip. RAV4 ile karşılaştırıldığında bZ4X 85 mm daha alçak, daha kısa ön-arka çıkıntılara sahip ve aks aralığı RAV4'e göre 160 mm daha uzun.

Toyota'nın elektriklisi bZ4X, üçüncü nesil Toyota Safety Sense sistemiyle donatıldı. Bununla birlikte yeni multimedya sistemiyle birlikte araç için uzaktan yazılım güncellemeleri de yapılabiliyor.



Google'dan resim kaldırma izni

Google, reşit olmayanların kendi resimlerini arama sonuçlarından kaldırmasını kolaylaştırmaya çalışıyor. Şirket, geçtiğimiz günkü bir blog yazısında, "Çocukların ve gençlerin, özellikle internette beklenmedik bir şekilde fotoğraflarını bulduklarında, bazı benzersiz zorluklar yaşadıklarını biliyoruz" dedi. 

Kısacası, reşit olmayanlar veya onların vasileri, resim URL'leri, arama sonucu sorguları ve arama sonucu sayfalarının URL'lerini içeren bir form doldurabilecekler. Google, bu fotoğrafları arama sonuçlarından kaldırmanın, internetten fiziksel olarak kaldırılması anlamına gelmediğini de belirtiyor.

Teknoloji şirketlerinin çocuklar üzerindeki etkileri konusunda artan bir eleştiri dalgası ile karşı karşıya olduğu bir zamanda bu hamlenin yapılması, benzer bir hamlenin diğer servisler tarafından da yapılabileceği anlamına gelebilir.  



HONOR 50 tanıtıldı

Küresel akıllı cihaz üreticisi HONOR, dünyanın çeşitli pazarlarında düzenlenen etkinliklerle Google servisleriyle donatılmış olan HONOR 50'nin piyasaya çıkışını duyurdu. Qualcomm'un SnapdragonTM 778G işlemcisine sahip olan ilk akıllı telefon olma özelliğini taşıyan HONOR 50, tasarımı ve yenilikçi vlog yetenekleri ile kendi kategorisinde standartları yükseltiyor.

HONOR Device Co, Ltd CEO'su George Zhao, "HONOR'un Ağustos 2021'de Çin'de yüzde 16,2'ye ulaşan pazar payı, dünya genelindeki başarıya olan güvenimizi artırıyor. Küresel endüstri lideri ortaklarımızla iş birliği yaparak estetik ve teknolojiyi bir araya getirme mirasını sürdürdüğümüz yeni akıllı telefonumuz HONOR 50, kamerası, tasarımı ve performansıyla bir dizi etkileyici yeniliği beraberinde getiriyor" dedi.

Kamerası üstün vlog deneyimi sağlayacak

HONOR 50, tek seferde çekilecek vlog deneyimini bir sonraki seviyeye taşımayı hedefliyor. Kullanıcılar, 90 derece görüş açısına sahip 32MP ön kamera sayesinde, daha fazla insan ve manzara yakalayarak etkileyici selfieler ve videolar çekebilir. Profesyonel dörtlü arka kamera sistemine sahip olan HONOR 50, 108MP ana kamera, 8MP geniş açılı kamera, 2MP makro kamera ve 2MP derinlik kamerası ile geliyor. Bu sayede hava karardığında bile kullanıcıların ultra netlikte fotoğraf ve video çekmesine olanak sağlıyor.

Profesyonel video kayıt deneyimi

Kullanıcılara farklı açı ve perspektiflerden içerik çekme konusunda daha fazla esneklik sağlayan HONOR 50'nin ön ve arka kameraları aynı anda kullanan altı çoklu-video çekim moduyla kameralar arasında geçiş yapılabiliyor ve profesyonel bir kayıt deneyimi yaşanabiliyor. Kullanıcılar ayrıca telefonun güzellik modunu uygulayabilir, videolardan fotoğraf çekebilir ve tüm çekimlerinde kamera özelliklerinde yer alan önceden ayarlanmış video hikayesi şablonlarını kullanabilirler. 

Ayrıca, Bluetooth üzerinden bağlanan kablosuz kulaklıklar, video çekimi sırasında kablosuz mikrofon olarak kullanılabilir. İçerik üreticilerin bu sayede video çekerken daha iyi ses alarak zahmetsiz bir vlog deneyimi yaşaması mümkün.

En son tasarım trendlerini yakalayan HONOR 50, ön kısmında ultra ince bir çerçeveye sahip. Klasik çift lensli refleks kamerayla gelen HONOR 50'nin, bir çift göze benzeyen çift halkalı bir kamera tasarımı var.

Çarpıcı ekran özellikleri

HONOR 50'un OLED ekranı 2340x1080 yüksek çözünürlükte ve 6,57 inç ve 75 derecelik bir kavise sahip. 1,07 milyar rengi gösterebilen bu ekran, DCI-P3 renk gamının yüzde 100'ünü kapsayarak çarpıcı görseller, keskin ve net ayrıntılar sunuyor.

Akıllı telefon, 120Hz'e kadar ekran yenileme hızı ve 300Hz dokunmatik örnekleme hızına ek düşük gecikme süresi ile başarılı bir oyun performansı sunuyor. Akıllı dinamik yenileme hızıyla, kullanıcılar ekrandaki eylemlere göre yenileme hızını ayarlayarak güç tüketiminden tasarruf edebiliyor. 

Hızlı şarj ve performans

HONOR 50, 4.300 mAh pili kapasitesi ile tam gün kesintisiz kullanımı kolayca çıkarabiliyor. Ayrıca 66W HONOR SuperCharge teknolojisiyle birlikte verilen şarj cihazı kullanılarak bataryanın sadece 20 dakika içinde yüzde 70'e kadar doldurulmasını sağlıyor. 

Önceki nesle kıyasla CPU ve GPU performansını yüzde 45, yapay zeka işlem gücünü yüzde 123 oranında artıran Qualcomm SnapdragonTM 778G 5G yonga setiyle gelen akıllı telefon, benzersiz bir grafik hızlandırma teknolojisi olan GPU Turbo X ile oyun oynadığınızda güçlü bir performans sunuyor.

HONOR 50, geleneksel renklerin ötesine geçiyor ve kar kristallerinden ilham alan ve elmas benzeri bir görünüm sunan Frost Crystal rengine ek Zümrüt Yeşili ve Gece Yarısı Siyahı seçenekleriyle geliyor. Akıllı telefonun, kısa bir süre sonra Türkiye'de de satışa çıkması bekleniyor. 



Covid-19 için umut verici gelişme

Neredeyse iki yıl boyunca aldığımız kötü haberlerin ardından nihayet potansiyel bir umut ufukta görüldü: COVID-19 mevsimsel bir hastalık olabilir.

Yeni koronavirüs 2019'un sonlarında ilk kez ortaya çıktığından beri, bilim insanları ve karar vericiler, mevsimsel olup olmadığını - grip gibi kış aylarında bulaşmanın artması - veya yıl boyunca eşit derecede bulaşıcı olup olmadığını tartışıyor. Geçtiğimiz hafta Nature Computational Science dergisinde yayınlanan bir makale, COVID-19'un aslında mevsimsel bir düşük sıcaklık enfeksiyonu olduğuna dair güçlü kanıtlar sunuyor ve bunun virüsle yaşamayı nasıl öğrenebileceğimiz konusunda önemli etkileri var.

ISGlobal İklim ve Sağlık programı direktörü ve araştırmanın koordinatörü Xavier Rodó, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında "Bulgularımız COVID-19'un influenzaya ve dolaşımdaki daha iyi huylu koronavirüslere benzer gerçek bir mevsimsel düşük sıcaklık enfeksiyonu olduğu görüşünü destekliyor. Aerosoller daha uzun süre asılı kalabildiğinden, gelişmiş iç mekan havalandırması yoluyla 'hava hijyenine' vurgu yapılmasını gerekli kılıyor" dedi

Makalede açıklandığı üzere düşük nemli koşullar aerosol damlacıklarının havada hafifçe buharlaşarak boyutlarının küçülmesine neden oluyor. Bu durum, nefesimizdeki su damlacıklarının burnumuzdaki bağışıklık savunmasını geçecek kadar küçük olabilmelerini sağlayarak potansiyel olarak COVID-19 da dahil olmak üzere hastalıkları daha bulaşıcı hale getirebilir. Bu nedenle araştırmacılar, kamu politikası ve tıbbi müdahalelerde olası meteorolojik durumların yanı sıra iyi havalandırmaya daha fazla önem verilmesi gerektiğini söylüyorlar.

Ayrıca bu araştırma, COVID-19'un muhtemelen mevsimsel olduğu sonucuna varan ilk çalışma da değil. GeoHealth dergisinde Mayıs ayında yayınlanan bir çalışma, beş ülkedeki çevresel koşullar ile COVID-19 bulaşma oranları arasındaki bağlantıyı inceleyerek virüsün gribe benzer bir mevsimsel model izlediği sonucuna varmıştı. Bu haftaki çalışma, bunu çok daha büyük bir ölçekte doğruluyor: Ekip, politika müdahaleleri uygulanmadan önce, ardından birinci, ikinci ve üçüncü dalgalar boyunca, beş kıtada 160'tan fazla ülkede COVID-19'un yayılmasını inceledi.

Ekip, halk sağlığı politikalarının girişi olmadan, COVID-19'un bulaşma hızı ile dünya genelindeki sıcaklık ve nem seviyeleri arasında negatif bir ilişki buldu. Başka bir deyişle, sıcaklık veya nem ne kadar düşükse, bulaşma oranı o kadar yüksek oluyor. Ancak salgın ilerledikçe, model devam etti. Sıcaklıklar ve nem seviyeleri arttıkça ilk dalga sona erdi ve ardından sonbahara girerken ikinci dalga geldi. Bu model dünya çapında, ülke düzeyinde, bölgesel ve hatta şehir düzeyinde, yalnızca bir istisna dışında geçerliydi: 2020 yazı.

Baş yazar Alejandro Fontal, 2020 yazı için "[Bu] gençlerin toplu toplantıları, turizm ve klima gibi çeşitli faktörlerle açıklanabilir" diyor. Araştırmada da açıkladığı üzere, klima bazı soruların cevabı olabilir: "Kuzey Yarımküre'nin zengin ülkelerinde, [sıcak] aylarda soğutulan iç mekan mikro iklimi, soğutulmuş havanın mekanik olarak yeniden havalandırıldığı Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'daki et işleme tesislerinde gözlemlenen birçok salgında olduğu gibi iletimi barındırabilir."

Ekip, sonuçların ikna edici olduğuna inansa da, çalışmanın birkaç sınırlaması olduğunu belirtiyor. Birincisi, COVID-19 yeni bir virüs ve bu nedenle epidemiyolojik kayıtlar biraz sınırlı. Ayrıca, sonuçlarının bir nedensellik değil, bir korelasyon gösterdiğine dikkat çekiyorlar, bu nedenle virüs dalgalarının sıcaklık ve nem ile bağlantılı olması muhtemel olsa da, şimdiye kadar bilinmeyen bir faktörün etkin olma ihtimali göz ardı edilemez.

Yine de ekip, çalışmalarının, ileriye dönük sağlık politikaları ve tedavilerini bilgilendirmeye yardımcı olabileceğini ve "COVID-19 için daha küratörlü ve özel iklim hizmetleri ve erken uyarı sistemlerine" izin vereceğini umuyor. Sokağa çıkma yasağı gibi önlemlerin hastalık üzerindeki iklim etkilerini sınırlama açısından değerlendirilebileceğini söylüyorlar ve en önemlisi, ekip, hastalık "endemik hale gelse bile yöntemlerinin devam edeceğini ve bu nedenle aşı için yıllık zamanlamayı tanımladığını" söylüyor.

Rodó, "COVID-19'un gerçek bir mevsimsel hastalık olup olmadığı sorusu, etkili müdahale önlemlerinin belirlenmesine yönelik etkileri ile giderek daha merkezi hale geliyor" diyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Toplamda, bulgularımız COVID-19'un influenzaya ve daha iyi huylu dolaşımdaki koronavirüslere benzer gerçek bir mevsimsel düşük sıcaklık enfeksiyonu olduğu görüşünü desteklemektedir."



Apple'a şarj cihazı davası!

Apple; atıkları azaltmak, kullanılan ambalaj miktarını azaltmak ve telefonlarının maliyetlerini normalde olduğundan daha düşük tutmaya yardımcı olmak için bir süredir iPhone'larını şarj cihazı olmadan satıyor. Bu durumdan memnun olmayan Çinli bir öğrenci ise, Apple'a dava açtı ve teknoloji devinden bir şarj cihazı, tazminat olarak 16 dolar ve firmanın yasal ücretleri karşılamasını istedi.

Apple'dan tazminat almaya çalışan öğrenciye göre, iPhone 12 ile birlikte gelen USB-C - Lightning kablosu piyasadaki diğer şarj cihazlarıyla uyumlu değil ve bu da Apple'ın web sitesinde ilan edildiği gibi yeni iPhone'larını şarj etmelerini engelledi. Apple ile savaşan bu öğrenci ve arkadaşları, Çinli telefon üreticilerinin şu anda tüketicilere bir şarj cihazı alıp almama seçeneği sunduğunu söyledi.

Apple'ın web sitesinde, alışveriş sepetinize bir iPhone eklediğinizde, size aksesuar ekleme seçeneği sunulur. İlk olarak Apple'ın kablosuz MagSafe şarj çözümleri gösteriliyor ve sayfanın alt kısmında prize takılan USB-C güç adaptörü gösteriliyor.

Öğrenciler, Apple'ın ücretsiz şarj cihazını çevresel nedenlerle satış paketinden çıkarmadığına inanıyor ve bu şekilde insanların MagSafe şarj cihazını satın almaya itildiğini söylüyor. Ayrıca kablosuz şarjın kablolu şarjdan daha az verimli olduğuna dikkat çekiyor ve bu nedenle Apple'ın gerçekten iddia ettiği gibi çevreyi umursamadığını söylüyorlar.

Giderek daha fazla telefon şirketi, telefonun ve şarj cihazı ikilisini birbirlerinden ayırma yoluna gidiyor ve çoğu kişinin hala önceki telefon satın alımlarından kalan uyumlu şarj cihazlarına sahip olması sayesinde bunun sorun olmadığını söylüyor.

Apple, atıkları daha da azaltmak isterse, bir USB-C - Lightning kablosu sunabilir veya iPhone bağlantısını USB-C olarak değiştirebilir. Şu anda Avrupa Birliği'nin tüm telefon üreticilerini kendi standartları yerine USB-C kullanmaya zorlama çabaları devam ediyor...



3 yıl mürekkebi unutturan teknoloji

Epson, ev, evden çalışanlar ve küçük ofis kullanıcıları için sunduğu EcoTank yazıcılarının temel serisini yeniledi. Dünyanın en hızlı insanı Usain Bolt ile tanıtılan mürekkep püskürtmeli EcoTank serisi, yüzde 90 tasarruf yaparken tek mürekkep şişesi setiyle 3 yıl yetecek kadar baskı imkanı sunuyor.

3 yıllık garantiyle geliyor

Epson'ın ödüllü EcoTank'leri, 2010'daki lansmanından bu yana dünya çapında 60 milyondan fazla sattı. EcoTank serisi; kullanıcıların baskı maliyetlerinden yüzde 90'a kadar tasarruf etmelerini sağlıyor. Özel olarak tasarlanmış yüksek verimli mürekkep şişeleriyle birlikte gelen entegre mürekkep tanklarını doldurmak çok kolay. Hiçbir kartuş içermediğinden değişim de gerektirmeyen ve esnek bağlantı özelliklerine sahip bu yazıcı serisi, sayfa başına inanılmaz düşük maliyetle yüksek kaliteli baskı yapabiliyor. Yeni seri tüm bu avantajları 3 yıllık garantiyle birlikte sunuyor.

Cepten kontrol edilebiliyor

Wi-Fi ve Wi-Fi Direct bağlantısı ile kompakt tasarımlara sahip yazıcılar, mevcut herhangi bir ev veya küçük ofise kolayca entegre edilebiliyor. Epson'ın Smart Panel Uygulamasıyla tamamen uyumlu olan bu yazıcılar, akıllı bir cihazdan kontrol edilebiliyor. Bu uygulama, yeni EcoTank yazıcılarda kurulum, izleme, baskı ve tarama işlemleriyle daha fazlasını telefon veya tabletten gerçekleştirmeyi kolaylaştırıyor.

Kartuşlara veda

EcoTank'ın ultra yüksek kapasiteli mürekkep tankları, elleri kirletmeden dolum yapmaya olanak tanıyor ve kilitli şişeler, doğru rengin doğru mürekkep tankına takılabilmesi için tasarlanmış durumda. Mürekkep tankının ön yüzde bulunması sayesinde dolumun ne zaman tamamlanacağı da görünüyor.

8 binden fazla sayfa basma imkanı

Bu ekonomik yazıcılar, pakete dahil 3 yıla kadar mürekkep ile birlikte geliyor. EcoTank L1210, L1250, L3250 serisi, L3260 serisi ve L5290 serisinin tüm modelleri 8.100 sayfaya kadar siyah beyaz ve 6.500 sayfaya kadar renkli baskı almaya yetecek mürekkeple birlikte sunuluyor. EcoTank L4260 serisi, L6260, L6270 serisi ve L6290, 14.000 sayfaya kadar siyah beyaz ve 5.200 sayfaya kadar renkli baskı almaya yetecek mürekkep içeriyor. En sonunda yeniden doldurma zamanı geldiğinde, uygun maliyetli bir yedek mürekkep şişesi seti 66 kartuşa eş değer mürekkep sağlıyor.

Epson'ın yeni EcoTank yazıcılarının tümü, markanın Micro Piezo Isısız Teknolojisine sahip. Bu sayede daha az yedek parça ihtiyacı ile daha düşük enerji tüketimi sağlıyor. Baskı kafasının takılı olarak gelmesi sayesinde yazıcı zahmetsizce kuruluyor. L6260, L6270 serisi ve L6290, Epson'ın PrecisionCore baskı kafası teknolojisine de sahip. Bu yüksek çözünürlüklü Epson baskı çipleri dünyanın en hızlı inkjet baskı teknolojilerinden biri olarak biliniyor.

Epson Avrupa ürün müdürü Lee Withers şunları söylüyor: "Aile hayatının her zamankinden daha yoğun hale gelmesi ve evde çalışan sayısının artmasıyla, yeni EcoTank yazıcılarımız herhangi bir ev ofisin ihtiyacı haline geldi. Ultra düşük işletme maliyetleri ve daha da iyi mobil bağlantı ile kartuşsuz baskının esnek, sorunsuz kullanımı, Ecotank'ın herkese uygun bir yazıcı olduğu anlamına geliyor."

Bu sonbaharda piyasaya çıkacak olan yeni yazıcılar, tek işlevli EcoTank L1210 ve EcoTank L6290 olarak satışa sunulacak.



Olympus artık Olympus değil!

Ünlü fotoğraf makinesi markası olan Olympus, isim değişikliğine gittiğini açıkladı. Markanın ana şirketi OM Digital (Olmypus - Maitani), Olympus yerine kullanılacak yeni marka için OM System adını seçmiş. Değişiklik sadece isimle de olmayacak.

OM System, kamera ve lenslere ek olarak ses ürünleri, dürbün ve diğer çevre hizmetleri de satmayı planlıyor. Şu anda Micro Four Thirds tabanlı değiştirilebilir lensli bir kamera da geliştiren OM System, yaptığı basın açıklamasına göre, "hesaplamalı fotoğraf teknolojisini kullanarak görüntü kalitesinin ve fotoğrafik ifadenin iyileştirilmesini hızlandıracağız," diyor ve bu standardı kullanarak daha kompakt ve hafif makineler yapmayı planlıyor.

OM System Marka hikayesi ile ilgili çekilmiş kısa videoyu hemen aşağıda izleyebilirsiniz.

OM SYSTEM Brand StoryOM SYSTEM Brand StoryThe brand story of OM SYSTEM by OM Digital Solutions.


28 Ekim 2021 Perşembe

İşte Intel İnovasyon'dan kalanlar

Intel, Intel İnovasyon açılış etkinliğinde geliştirici köklerine geri dönerek, topluluğa bağlılığını yenilediğini ve yazılım ve donanımda geliştiriciye öncelik tanıyan yaklaşımını vurguladı. Yeni ürünler, geliştiricilere yönelik araçlar ve teknolojileri kapsayan açıklamalar, Intel'in açık bir ekosistemi güçlendirmeye odaklanarak, tercih ettikleri araçlar ve ortamları kullanma olanağını geliştiricilere sunmaya ve bulut hizmeti sağlayıcıları, açık kaynak toplulukları, start-up'lar ve diğerleri arasında güven inşa etme ve ortaklık kurmaya odaklandığının altını çiziyor.

"Orijinal Intel Geliştirici Forumu'nun yaratıcısı olarak, teknolojinin geleceğini keşfetmek için bir kez daha ekosistem genelinde insanları bir araya getirdiğimiz için büyük bir onur duyuyoruz," diye belirten Intel CEO'su Pat Gelsinger, şöyle ekledi: "Geliştiriciler, temelini yarı iletkenlerin oluşturduğu dijitalleşen dünyanın süper kahramanlarıdır. Silikonun sihirli güçlerini açığa çıkarmak ve geliştiricileri güçlendirerek birlikte yeni bir inovasyon çağını başlatabilmek için periyodik tabloyu tüketene kadar soluksuz çalışacağız."

Güncellenmiş, birleştirilmiş ve daha kapsamlı bir Geliştirici Alanı, oneAPI 2022 araç setleri ve yeni oneAPI Mükemmeliyet Merkezleri gibi, geliştiricilere yönelik tüm kilit yatırımlarının ayrıntıları Intel tarafından açıklandı. Bunların tümü, kaynaklara erişimi iyileştirmeyi ve merkezi işlem birimi (CPU) ve hızlandırıcı mimarileri genelinde geliştirmeyi basitleştirmeyi amaçlıyor:

Geliştirici Bölgesi: Bu yeni kaynak; referans tasarımlara, araç setlerine ve YZ, istemci, bulut, 5G/uç ve oyundaki diğer olanaklara kolay erişimi iyileştirmeyi amaçlıyor. Intel'in çeşitli yeni donanımlarında (CPU'lar, grafik işlem birimleri (GPU'lar), alanda programlanabilir kapı dizileri (FPGA'ler) ve hızlandırıcılar) ve yazılım araçlarında iş yüklerini test etmek ve çalıştırmak için geliştirilmiş Intel® DevCloud geliştirme ortamının yanı sıra temel Intel yazılım ürünlerini içeren Intel® Geliştirici Kataloğu'na geliştiricilerin erişimini sağlıyor. oneAPI 2022: Intel, geçen yılki sürümüne eklenen 900 yeni özelliğe sahip oneAPI 2022 araç setini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu son sürüm, ilk birleştirilmiş C++/SYCL/Fortran derleyicisi ve Data Parallel Python ile CPU'lar ve GPU'lar için mimariler arası yazılım geliştirme olanakları sunuyor; performans etkin noktaları görselleştirmek için VTune Flame Graph dahil Advisor hızlandırıcı performans modellemesini genişletiyor ve genişletilmiş Microsoft Visual Studio Code entegrasyonu ve Micrsoft WSL2 desteği sayesinde üretkenliği artırıyor. oneAPI Mükemmeliyet Merkezleri: On bir yeni üniversite ortağının; oneAPI'ın ekosistemde daha fazla benimsenmesini sağlamak için stratejik kod noktaları, ilave donanım desteği, yeni teknolojiler ve hizmetler ve de müfredat geliştirme sağlayacağı duyuruldu. Oak Ridge National Laboratory, University of California Berkeley, University of Durham ve University of Tennessee ile oneAPI Mükemmeliyet Merkezleri haline gelecek olan genişleyen Intel Xellence Grafik Görselleştirme Enstitüleri bu ortaklardan bazıları.

Intel, ürün ve süreç yol haritasını uygulamakla kalmıyor; süper güçlerde -ulaşılabilir bilişim, buluttan uca altyapı, yaygın bağlantı ve yapay zekâ- genelinde inovasyonu hızlandırarak, kesinti, keşif ve etkiyle geliştiricileri ilerletiyor.

Ulaşılabilir Bilişim: İnsan-Teknoloji Etkileşimi Noktası

Bilgi işlem yetenekleri var oluşumuzun her yönüne nüfuz ederek, mevcut cihazlar ve yeni ortaya çıkan form faktörleri genelinde insan-teknoloji etkileşimi noktası işlevini görüyor.  Çok yakında hepinizin emrinde binlerce cihaz olacak. Bu on yılın sonuna kadar her insanın, 1 mili saniyeden daha yakında 1 petaflop bilgi işlem gücü ve 1 petabayt veriye sahip olması için potansiyel oluşacak.

Duvarlarla çevrili bahçeleri yıkıp yerine açık bir ortam inşa eden Intel, PC'nin geleceğine yön vererek -yeni CPU'lar, GPU'lar ve platform geliştirmeleri-, geliştiricilerin inanılmaz deneyimler oluşturması için büyük fırsatlar yaratıyor.

12. Nesil Intel Core İşlemciler: Bu yeni ailenin [i] performans hibrit mimarisi, yazılım ve donanımdaki yakın ortak mühendislik sayesinde mümkün olan mimari geçişini temsil ediyor. Bu işlemciler, nesiller boyu yeni liderlik performansı seviyeleri sunacak. 12. Nesil Intel Core ailesi, yüksek performanslı masaüstü bilgisayarlardan ultra ince ve hafif dizüstülere kadar 500'den fazla tasarıma güç katmak üzere ayarlanan 60 işlemciyi içerecek. Şirket, şu anda OEM ortaklarına 28 SKU gönderiyor ve bugün, en önemlisi dünyanın en iyi oyun işlemcisi Intel Core i9-12900K olmak üzere, ilk altı masaüstü işlemcisini piyasaya sürüyor.[ii] Veri Bilimi Çözümü: Intel® CoreTM ve Intel® Xeon® mimarilerinin güç kattığı bu yeni çözüm sayesinde, veri bilimciler artık büyük ölçekli karmaşık verileri benzer ürünlerin en yüksek bellek konfigürasyonuyla yineleyebilir, görselleştirebilir ve analiz edebilir. İş istasyonu donanımı ve Intel oneAPI Analytics araç setini tamamen özgün YZ geliştirmesini mümkün kılmak için bir araya getiren bu çözüm, şu anda Dell, HP ve Lenovo'nun Linux tabanlı iş istasyonu bilgisayarlarında kullanılabilir. Ayrıca Microsoft ve Intel, ilk olarak yeni Surface Laptop Studio'da kullanılabilir olacak eksiksiz bir veri bilimi araç zincirini Windows 11'e getirmek için ortaklık yaptı. Intel® ArcTMAlchemist Grafik SoC'leri Ailesi: Birincil kullanım alanı oyun olan Intel Arch yüksek performanslı ayrık GPU'ların birinci nesli (kod adı: "Alchemist"), oyun geliştiricilerin oyunlarına entegre ettiği yeni bir ölçek yükseltme teknolojisi olan Xe Super Sampling (XeSS)'i sunacak. XeSS, yüksek performans ve yüksek kaliteli görseller sağlamak için, makine öğrenmesinden ve Alchemist'in yerleşik XMX YZ hızlandırıcılarından yararlanıyor. XeSS, birçok oyunda ve geniş bir dizi donanımda yaygın kullanılabilirliği sağlamak için açık standartlar kullanılarak uygulanıyor. Alchemist buna ek olarak; entegre ve ayrık grafik altyapıları genelinde tek video dosyası geçiş kodunun eşzamanlı hızlandırmasına olanak tanıyan Hyper Encode da dahil olmak üzere yeni bilgi işlem yetenekleriyle Intel platformlarında Derin Bağlantı teknolojisini destekleyecek.

[ii] AMD Ryzen 5950X ile karşılaştırma dahil olmak üzere test edilen 31 oyunun çoğunluğunda (1 Ekim 2021 itibarıyla) benzersiz özellikler ve üstün oyun içi kıyaslama modu performansı (skor veya saniyedeki kare sayısı) ile ölçülmüştür. Ayrıntılı bilgiyi şu adreste bulabilirsiniz: intel.com/12thgen. Sonuçlar farklılık gösterebilir.

Buluttan Uca Altyapısı: Buluttaki Sınırsız Ölçek ve Kapasite, Akıllı Uç Aracılığıyla Sınırsız Erişimle Birleşiyor.

Bilgi işlem; CPU'lar, GPU'lar, uygulama hızlandırıcıları, bağlantı veri yolu işlemcileri, uç bilgi işlem cihazları ve FPGA'lerin heterojen yapıları genelinde yayılıyor. Bunların tümü bu öğeleri eksiksiz bir çözümde birleştirecek kalıcı bellek ve yazılımları gerektiriyor. Büyük ölçekli veriler oluşturmak, depolamak ve analiz etmek için zetta ölçeğe doğru yarış devam ediyor. Tera ölçekli bilgi işlemden exa ölçeğe geçiş 12 yıldan uzun zaman almıştı. Intel, beş yıl içinde zeta'ya geçmeyi planladı: Hedef, Zetta 2027. Bu hedefin altında ise, Intel'in, geliştiricilerin dağıtımlarını hızlandıracak araçlar ve yazılım ortamlarını optimize etmesini sağladığı açık ekosistemle çalışması yatıyor:

Ponte Vecchio ve oneAPI, SiPearl'ün Mikro İşlemcilerini destekliyor: SiPearl, Avrupa'daki exa ölçekli süper bilgisayarlarda kullanılacak olan bir mikro işlemci tasarlıyor ve sistemin HPC düğümü içerisindeki yüksek performanslı bilgi işlem (HPC) hızlandırıcısı olarak Intel'in Ponte Vecchio GPU'larını seçti. Bilgi işlem ortamlarını birbirine bağlamak isteyen SiPearl, geliştirici üretkenliği ve iş yükü performansını artırmak için açık yazılım olarak oneAPI'yı benimsiyor. Gelecek Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir İşlemcilerin (kod adı: "Sapphire Rapids") Optimizasyonu: Intel, geliştiricilerin gelecek nesil işlemcisiyle çalışmasını kolaylaştırmak için açık yazılım topluluğu ve geniş ekosistem ortakları havuzu ile birlikte çalışıyor. Daha iyi işlemci çekirdeği kullanımı sağlar ve güç ve alan maliyetlerini azaltırken, veri merkezi ölçekli dağıtım modellerindeki ek yükün üstesinden gelmek için tasarlanan çeşitli yeni hızlandırma motorlarını entegre edecek.

Intel, bulut geliştiricilerin Alibaba, AWS, Baidu, Google, Microsoft, Oracle ve Tencent gibi büyük bulut hizmeti sağlayıcıları içerisindeki en son 3. Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir işlemcilere erişiminin bulunduğunun da altını çizdi.

Yaygın Bağlantı: Herkes ve Her Şey Bağlantıda

Gelecek; yukarıdan aşağıya ve uçtan uca programlanabilir ağlar sayesinde, geliştiricilerin yazılımla aynı hızda hareket etme özgürlüğüne sahip olduğu gerçekten açık ve tamamen programlanabilir bir ağda yatıyor.Intel, uçtan uca programlanabilir bir ağ oluşturmak için kapsamlı bir yazılımlar ve donanımlar seti sunan tek şirkettir.  Xeon Ölçeklenebilir işlemciler, gelecek nesil Xeon-D, yeni P4-programlanabilir altyapı işlem birimi (IPU'lar) ve anahtarlar, Intel'in sunduğu bu donanımlardandır.

Intel® Akıllı Yapısı, iş fırsatlarını artırmak ve kontrolü geliştiricilere bırakmak için Intel'in benzersiz donanım ve yazılım ürünlerinden yararlanan uçtan uca programlanabilir bir platformdur. o ASIC tabanlı IPU (kod adı: "Mount Evans"): Intel ve Google Cloud, Google Cloud veri merkezlerinde geliştiricilerin teknolojiye erişimini basitleştirmek için endüstri standardı programlama dili ve açık kaynaklı Altyapı Programlayıcı Geliştirme kiti (Infrastructure Programmer Development Kit/IPDK) ile desteklenen ve türünün ilk örneği olan bu açık çözümün tasarımında ve geliştirilmesinde derin işbirliği yaptıklarını duyurdu. o Intel® Tofino™ 3 Intel yapı işlemcisi (IFP), P4 programlanabilirliğe geçmeye ve YZ iş yüklerini hızlandırmaya zekâ ekler. Ayrıca IFP tamamen P4 programlanabilirdir ve bu sayede gücü ağ programlayıcısına geri vererek, daha güvenli ve kendini iyileştiren bulut yapısının zeminini hazırlar. Köklü bir çözüm sağlayıcıları ekosistemi tarafından desteklenen AT&T, yakında çıkaracağı görselleştirilmiş radyo erişim ağının (vRAN) dağıtımı için silikon ortağı olarak Intel'den yararlanacak. Bu ağ sayesinde, performans, maliyet ve işletim verimliliği için optimizasyonlarla birlikte, otomasyon ve buluta benzer yetenekleri ağına dahil etme esnekliği kazanacak. DEKA Research & Development Corporation; müşterinin kapısına kadar güvenilir, otonom teslimat için tasarlanan FedEx SameDay Bot® Roxo™ 'yu geliştirmek için FedEx ile işbirliği yapıyor. Roxo, 11. Nesil Intel® Core™ i7 İşlemcileri ve Intel® Real Sense™ kameraları ile test ediliyor ve YZ çıkarım motoru olarak OpenVINOTM'yu kullanıyor. Intel, 11. Nesil Intel® Core™ i7 işlemcileri ile DEKA'nın güç açısından verimli ve yüksek performanslı bir bilgi işlem platformu oluşturmasına yardımcı oluyor.

Yapay Zekâ: YZ'yı Geliştiriciler İçin Daha Erişilebilir ve Ölçeklenebilir Hale Getiriyor

Intel'in geliştirici ekosistemleri, araçları, teknolojisine ve açık platforma yaptığı büyük yatırımlar, YZ'yı her yerde ölçeklendirmenin zeminini hazırlıyor. Intel'in rolü ise, bu teknolojiyi sorumlu bir şekilde ölçeklendirmek. Intel, Intel Xeon Ölçeklenebilir işlemcilerdeki popüler kitaplıkların ve çerçevelerin kapsamlı optimizasyonu yoluyla, YZ'yı geliştiriciler için daha erişilebilir ve ölçeklenebilir bir hale getirdi. Intel'in açık standartlar tabanlı bir programlama modeli kullanarak farklı müşteri gereksinimlerini karşılayacak çoklu YZ mimarilerine yaptığı yatırım sayesinde, geliştiricilerin daha fazla kullanım durumunda daha fazla YZ iş yükünü çalıştırması artık daha kolay. Dünyanın ileri gelen kuruluşlarının çoğu, karmaşık görevleri çözmek için Intel YZ'dan yararlanıyor. Bugün yapılan duyurular da bunu kanıtlar nitelikte:

Argonne National Laboratory'deki Aurora Süper Bilgisayarı, İki Exaflop'luk En Yüksek Performansı Aşacak: Ortak çabayla tasarlanan ve gelecek nesil Intel Xeon Ölçeklenebilir işlemciler (kod adı: Sapphire Rapids) ve gelecek nesil Intel GPU'ları (kod adı: Ponte Vecchio) içeren Aurora süper bilgisayar, 2 exaflop'luk en yüksek çift duyarlılıklı bilgi işlem performansını aşacak. Aurora, yüksek performanslı bilgi işlem, AI/ML ve büyük veri analitiği iş yüklerinin üstesinden gelmek üzere tasarlandı. ABD Enerji Bakanlığı'nın ulusal bir laboratuvarı olan Argonne National Laboratory, ülkenin gelecekte exa ölçekli bilgi işlem yeteneklerini sağlama çabalarının ön saflarında yer alıyor. Intel YZ, Alibaba Öneri Motoruna Güç Katıyor: Alibaba ve Intel, derin öğrenme eğitimini ve öneri sistemlerinin dağıtımını kolaylaştırmak için uçtan uca bir araç seti oluşturuyor. Bu araç takımı sayesinde, tüm veri merkezinin ve bulut YZ döngülerinin önemli bir kısmını tüketen ve çeşitli bilgi işlem, bellek, bant genişliği ve ağ ihtiyaçları bulunan bir iş yükünün üstesinden gelinebilecek. DeepRec geliştiricileri, modellerini kolaylıkla yükleyip güncelleyebilecek, gömülü katmanları işleyebilecek, mevcut modellerden yararlanabilecek ve trilyonlarca örnekle son derece büyük ölçekli, öneriye dayalı hizmetleri devreye alabilecek. Intel Xeon Ölçeklenebilir İşlemciler için Optimize Edilen YZ Araç Setleri: Intel'in optimize ettiği YZ araç setleri, veri bilimcilere daha yüksek performans ve sıradışı üretkenlik sağlıyor. Intel; Pandas, scikit-learn, MXNet, PaddlePaddle, PyTorch, TensorFlow ve ONNX Runtime gibi en popüler veri bilimi yazılımlarının Intel donanımlarında çalışacak şekilde optimize edilmesini sağlamak için açık kaynak topluluğuyla ve Amazon, Baidu, Facebook, Google ve Microsoft ile ortak çalışmalar yürüttü. Gelecek Nesil Intel Xeon Ölçeklenebilir İşlemcilerde Hızlandırılmış YZ Performansı: Intel, gelecek nesil Intel Xeon Ölçeklenebilir işlemcisine ("Sapphire Rapids") ile önceki nesle göre toplam 30 kata kadar YZ performansı kazancı sağlamayı hedefliyor. Hem kapsamlı yazılım optimizasyonları hem de yakında çıkacak işlemcinin yerleşik AMX yapısı ile ulaşılan bu performans kazançları, ayrık GPU'lar gerekmeksizin daha da fazla YZ kullanım durumu sağlayacak.

Baş Teknoloji Sorumlusu ve Yazılım ve İleri Teknoloji Grubu Kıdemli Başkan Yardımcısı/Genel Müdürü Greg Lavender, "İnovasyon; geliştiricilerin bağlantı ve iletişim kurduğu ve özgürce işbirliği yaptığı açık ortamlarda ilerler," dedi ve ekledi: "Teknoloji, insan tarafından yaratılır ve mümkün olanı inşa eder. Teknoloji, doğası gereği tarafsızdır da. Onu daha sorumlu, kapsayıcı, sürdürülebilir ve etik bir şekilde kullanmak herkesin görevidir. Intel, yazılım inovasyonunu mümkün kılmak amacıyla açık platformlardaki zengin mirasını ve temel yazılım teknolojilerinin devasa envanterini ikiye katladı."



WhatsApp özelliği artık "serbest"

WhatsApp, birkaç ay önce sohbet geçmişini bir iOS cihazından bir Android cihazına aktarma özelliğini getirdi. Ancak bu özellik, sınırlı bir süre için Samsung'un Android akıllı telefonlarına özeldi. Ama artık diğer Android akıllı telefonlara da sunuluyor.

Bu duyuru, Google'ın resmi blog yazısı aracılığıyla yapıldı. iPhone telefonlardan Android ile çalışan bir cihaza geçen kullanıcılar, Lighting To USB Type-C kablosu ve QR kodu kullanarak WhatsApp sohbet geçmişlerini hızlı bir şekilde aktarabilir. Ancak özellik şu anda yalnızca Android 12 ile çalışan telefonlarda kullanılabiliyor. Başka bir deyişle, Android 12 çalıştıran Pixel akıllı telefonların bu özelliği kullanmaya başlayabileceği anlamına geliyor.

Samsung dahil olmak üzere henüz başka hiçbir şirket kararlı Android 12 güncellemesini akıllı telefonlarına yayınlamadı. Ancak, birçok Android OEM'i bu yılın sonuna kadar uyumlu akıllı telefonlarına Android 12 güncellemesini yayınlamaya başlayacak ve daha fazla kişi resmi olarak WhatsApp sohbet geçmişi aktarma aracını kullanmaya başlayabilir.

Bu özelliğin gelmesinden önce, Android'den iOS'a veya tam tersine geçiş yapan kullanıcıların üçüncü taraf araçları kullanmaları gerekiyordu.



EarFun Air Pro 2 True Wireless

Bu bölümde uygun fiyata ANC'li ve rekabetçi kulak içi kablosuz kulaklık arayanlar için  bir çözüm olabilecek EarFun Air Pro 2'den bahsedeceğiz, kulaklığı yakından inceleyeceğiz. Markayı hiç tanımayanlar için EarFun'dan bahsederek başlamak doğru olacak.

EarFun, 2018 yılında Çin'de kurulan oldukça genç ve tutkulu bir firma. Birbirinden ilginç kulak içi kulaklıklarıyla kısa sürede dikkat çeken firma, Edifier ile yaptığı iş birliği neticesinde geliştirdiği Air Pro modelinin başarısının üzerine, aynı modelin 2'inci neslini de müzik tutkunlarıyla buluşturdu. Bu da elimizdeki, şu küçük cihaz oluyor.

Air Pro 2, bir önceki neslin aksine oldukça akışkan, daha "ince" bir tasarıma sahip. Sadece parlak siyah renkte üretilen model oldukça hoş duruyor ancak kulağa oturma anlamında biraz kafanızı karıştırabilir. Yanlış anlamayın, öyle kulaktan falan düşmüyor, hareket halinde de düşecekmiş endişesi yaratmıyor, yerinde sağlam duruyor. Fakat diğer taraftan da "sanki kulağa tam olarak oturmuyormuş" hissi alıyorsunuz başlarda ama bu kısa sürede geçiyor. Bu durum, kulaklığın tasarımından kaynaklanıyor. O nedenle karar vermeden önce yakından görmeniz iyi olacaktır. Öte yandan tasarımla ilgili çok beğendiğimiz kısım fazlasıyla hafif olması. Bu hafifliği sayesinde oldukça rahat ediyorsunuz.

EarFun bu modelde 10mm'lik Titanyum kompozit sürücüler kullanmış. Kulaklığın üzerindekilerle beraber farklı boyutlarda 6 set kulak lastiği de geliyor, haliyle size en uygun olanı rahatlıkla bulabilirsiniz.

Tabii ürünün en önemli özelliklerinden birisi de aktif ses kesme (ANC) özelliğine sahip olması. EarFun, QuietSmart 2.0 olarak adlandırdığı bu ANC teknolojisiyle 40db'e kadar dış ses kesmeyi başarabildiğini söylüyor ve performansı bu sınıf için oldukça yeterli. Fakat tabii ki harikalar beklemeyin, fakat farkı kullandığınızda anlayabiliyorsunuz. Ayrıca Ambient Mode seçeneği de var bu sayesinde dilediğinizde dış sesleri de duymanız mümkün. Bu modlar arasında geçiş yapmak için sol kulaklığa dokunup parmağınızı iki saniye orada tutmanız yeterli.

Ürünün bize göre en büyük eksisi bir uygulama desteğine sahip olmaması. Bu elbette maliyeti düşüren bir seçim ve Air Pro 2'nin dokunsal yüzeyleri de hiç fena çalışmıyor. Sadece sesi artırmak için basılı tutmak yerine tek tek basmanın gerekmesi çok konforlu bir seçim olmamış. Evet, sesi açmak için sağ kulaklığa tek tek dokunmanız, kısmak için de aynı işlemi sol kulaklık üzerinden yapmanız gerekiyor. Hızlı basarsanız bu defa şarkılar arasında geçiş yapacağınızdan her dokunuş arasında biraz beklemeniz gerekiyor. Ayrıca elinizi sağ dokunsal yüzeyde tuttuğunuzda telefonun sesli asistan hizmeti açılıyor.

Peki, EarFun Air Pro 2'nin ses performansı nasıl? Cihazın üzerindeki mikrofonlar üzerinden çağrıları cevaplayabildiğinizi ve mikrofon performansının hiç fena olmadığını söylememiz gerek. Çağrıları cevaplamak için iki kulaklığa birden aynı anda dokunmak çok rahat sayılmaz ama buna da alışıyorsunuz.

Gelelim müzik kalitesine ki burada genelde iyi şeyler söyleyeceğiz. Air Pro 2'nin EQ desteği olmaması ve ürünün flat EQ'sunu çok beğenmemiş olmamız dışında, ürünün tiz ve midlerde başarılı olduğunun, yüksek seslerde distorsiyona düşme eğiliminin düşük olduğunun ve bass doğruluğunun da son derece iyi olduğunu söylememiz gerek. Kulak içi bir kulaklıktan beklenebileceği üzere sahnesi kuvvetli değil. Ama keşke, keşke uygulama desteği de olsaydı.

Devam edecek olursak , Air Pro 2'nin In Ear Detection teknolojisinin de oldukça iyi çalıştığını söyleyebiliriz. Bir kulaklığı çıkarttığınızda ikisi birden durduğu için tek kulaklık takılı müzik dinleme işini unutun; eğer bir yandan müzik dinlemek ve aynı zamanda dışarıyı da duymak istiyorsanız kulaklığı Ambient Mode'a alabilirsiniz.

Air Pro 2, ayrıca IPX5 uyumlu rezistansı da sadece basit su sıçramalarını değil, bir yönden gelen tazyikli suyu da engelleyebiliyor. Bu da her ne kadar bu iş için yapılmasa da spor ve yağmurlu hava yürüyüşlerini bir problem olmaktan çıkartıyor.

Sizden kulaklıkla ilgili gelebilecek sorulardan birine de peşinen yanıt verelim: Air Pro 2'de çoklu eşleşme desteği yok, yani aynı anda iki cihaza birden bağlanamıyor. Diğerine bağlanmak için cihazların birindeki bağlantıyı kesmeniz şart.

Peki, pil ömrü nasıl? EarFun bu model için tam şarjda 7 + 27 saat (şarj kutusuyla) şarj ömrü iddiasında bulunuyor. Ben yüksek sesle müzik dinleyen biriyim ve 6 saatlik dayanıma ulaşabildim ki bu da gayet başarılı bir sonuç.

Şarj kutusu ile kısa aralıkla şarj ederek durumu kurtarabilmeniz de güzel bir detay. 10 dakika şarjla 2 saate yakın müzik dinleyebiliyorsunuz. Bu arada , şarj kutusunun kapağı biraz ince yapıda tasarlanış. Bu nedenle fazla hor kullanımı kaldıramayabilir.

Sonuç

Gelelim sonuca. EarFun Air Pro 2, genel olarak değerlendirdiğimizde aslında oldukça başarılı bir ürün. Tabii ki gördüğümüz en iyi ANC performansını sunduğunu söyleyemeyiz, fakat fiyat çerçevesindeki sınıf içi modellere baktığımızda kabul edilebilir bir dengede durduğunu söylemesi zor değil. Fakat Honor Earbuds 2 Lite'ın da karşısında önemli bir rakip olduğunu hatırlatmak lazım.

Hafif tasarımı ve ses kalitesi ile güzel bir seçenek olmuş ve bunu rekabetçi bir fiyatla beraber sunması da ciddi bir alternatif olmasını sağlıyor. EarFun Air Pro 2'yi şu an piyasada 599 TL fiyatlarla bulabiliyorsunuz. Tabii ki önümüzdeki dönemde değişebilir, zira her şeyin fiyatı artıyor.

CHIP Online Notu: %85

+ ANC desteği
+ Dokunsal kontroller iyi çalışıyor
+ Fiyatı uygun
+ Hafif ve konforlu
+ Uzun pil ömrü
- Uygulama desteği yok
- Çoklu eşleşme desteği yok




Google'dan Android 12L sürprizi

Google, tabletler ve katlanabilirler gibi daha büyük ekranlar için tasarlanmış yeni bir Android sürümünü tanıttı. Android 12L olarak adlandırılan bu sürüm, mevcut işletim sisteminde büyük ekranlar için optimize edilmiş bir dizi yeni özellik içeriyor.

Geliştirici önizlemesi Google'ın sitesinde SDK olarak yayınlandı, böylece uygulama üreticileri daha büyük ekranlı cihazlarda daha uyumlu bir deneyim sunması gereken yeni özelliklerden bazılarını kullanmaya başlayabilecekler. Android 12L'nin final sürümününse gelecek yılın başlarında gelmesi bekleniyor.

Android zaten bir tür çoklu pencere deneyimini destekliyor olsa da, arayüzü büyük alanı daha iyi kullanan bir sistemden ziyade bir telefon işletim sisteminin şişirilmiş bir sürümü gibi hissettiriyor. Android 12L, sistem ekranın 600 dps'nin üzerinde olduğunu algıladığında bildirim gölgesi ve kilit ekranı için iki sütunlu bir düzene geçiyor. Google, diğer sistem yüzeylerinin ve uygulamalarının da bu görünümü benimseyeceğini açıkladı.

Android 12L ayrıca daha büyük ekranların altında uygulamaları daha kolay açmanızı sağlayacak bir görev çubuğuna sahip olacak. Bu, aynı zamanda bölünmüş ekran modunda bir şeyleri başlatma sürecini de basitleştiriyor. Görev çubuğundan bir simgeyi sürükleyip bırakmak yeterli olacak. Yeniden boyutlandırılabilir olup olmadıklarına bakılmaksızın tüm uygulamaların bölünmüş ekranda çalışması mümkün olacak.



Monster Notebook'a yeni ödül

Fast Company Türkiye'nin düzenlediği Dijital CMO Ödülleri, 26 Ekim'de Wyndham Grand Levent'te gerçekleştirilen ödül töreniyle sahiplerini buldu. Dijital CMO Zirvesi kapsamında düzenlenen ödül töreninde Monster Notebook CMO'su Göktuğ Okan Oğuz Türkiye'nin en iyi 50 CMO'su listesine seçilerek Dijital CMO Ödülü'nü kazandı.

Pazarlama teknolojilerinin kullanımı ve dijital stratejiler konusunda fark yaratan şirketlerin pazarlama liderlerinin aday gösterildiği 50 Dijital Lider listesi, ön jüri seçiminin ardından yapılan Büyük Jüri değerlendirmesi ile belirlendi. 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Monster Notebook CMO'su Göktuğ Okan Oğuz, "Monster Notebook'ta tüm faaliyetlerimizi kullanıcılarımıza en iyi deneyimi sunma gayretiyle yürütüyoruz. Ürünlerimizin performansıyla, satış sonrası hizmetlerimizle, teknik destek hizmetlerimizle ve marka duruşumuzla teknoloji ve oyun tutkunlarıyla ömür boyu sürecek bir gönül bağını hedefliyoruz. Bu sayede hayata geçirdiğimiz daha önce benzeri görülmemiş çalışmalar ekosistemimize de yön veriyor. Türkiye'nin dört bir yanındaki kullanıcılarımızla birebir yüz yüze buluşabildiğimiz Monster Notebook Dijital Mağazası, her sene oyun ve teknoloji dünyasına dair keşiflerimizi kullanıcılarımızla paylaştığımız geleneksel etkinliğimiz Monster #WASD, içerik üreticilerini desteklemek üzere hayata geçirdiğimiz influencer marketing projemiz Monster Ambassador Program; Monster Notebook'u küresel bir teknoloji markası olma yolunda güçlendiren çalışmalarımızın yalnızca birkaçı. Bu çalışmaları böyle değerli bir ödül ile taçlandıran Dijital CMO Ödülleri'nin çok kıymetli jüri üyelerine tüm Monster Notebook ailesi adına teşekkür ederim" dedi.



Yeni sızıntı, hayal kırıklığı oldu!

Daha önceki bazı sızıntı ve iddialarda, Galaxy S22 Ultra'nın Olympus'tan 200MP kamera sensörüne sahip olacağı söyleniyordu. Ancak, sonrasında bunun gerçek olmadığı, Samsung'un yakınlaştırma konusunda bazı iyileştirmelerle birlikte 108MP birincil kamera sensörünü kullanmaya devam edeceği iddiaları yoğunluk kazanmaya başladı. Şimdi ise yaklaşmakta olan amiral gemisi telefonun tüm kamera özellikleri ortaya çıktı.

Ice Universe (@UniverseIce) tarafından söylenene göre Galaxy S22 Ultra, 0.8µm piksel ve F1.8 diyafram açıklığına sahip, biraz geliştirilmiş 108MP birincil kamera sensörüne (1/33 inç) sahip olacak. Görünüşe göre bu, Galaxy S21 Ultra'da kullanılan ISOCELL HM3'ün biraz değiştirilmiş bir versiyonu olacak.

Yaklaşan üst seviye telefonun, Sony'den (1/2.55 inç) 1.4µm piksel ve bir F2.2 diyafram içeren 12MP ultra geniş kamera sensörü kullanacağı söyleniyor. Ayrıca Galaxy S22 Ultra, biri 3x optik zum lensli ve diğeri 10x optik zum lensli iki adet 10MP (1/3.52 inç) Sony sensör kullanacak.

Eğer bu bilgiler doğruysa Galaxy S21 Ultra'ya kıyasla büyük bir kamera donanım iyileştirmesi olmayacak. Ve iyileştirmelerin çoğu, yazılım optimizasyonlarından ve işleme algoritmalarından oluşabilir.



Yeni mühimmatlarınız hazır

Dünyanın önde gelen gaming monitörü ve IT aksesuarı markası – AGON by AOC – şimdi iki yeni oyuncu faresi (AOC GM510 ve GM530) ve bir kablosuz kulaklık ile (AOC GH401) oyuna ait çevre birimleri portföyünü genişletiyor. Yüksek kaliteli PixArt sensörleri ve aralarında özelleştirilebilir RGB Light FX gibi özellikler de bulunan, iyi düşünülmüş tasarım özellikleri ile donatılmış bu farelerin her biri, yeni başlayan, çekirdek ve aynı zamanda sıkı oyuncuların envanterine muhteşem ekler olarak hizmet veriyor. Ekip arkadaşları ile iletişim kurarken kablolar tarafından engellenmek istemeyen oyuncular için ise, GH401 oyun kulaklığı sesi iletmek için 2.4 GHz kablosuz teknoloji kullanıyor ve 50 mm neodimiyum sürücüleri sayesinde güçlendirilmiş basla beraber net ve güçlü bir ses sunuyor.

Orkları ve ejderhaları öldüreceği üst düzey bir zindana doğru maceraya atılmadan önce, her maceraperest mutlaka envanterini büyülemeli, iksirini doldurmalı ve karakterini ona uygun hale getirmelidir – işte günümüzün oyuncuları da, oyunlarında mükemmel olmak için üst düzey oyun donanımlarını hazırlamalılar. Kullanıcının eline rahatça oturan ergonomik, hafif bir fare, bir hot-drop alana atlarken veya ustaca 360° dönüp dürbünsüz keskin vuruşlar yapabilmek için şart. Kişisel bilgisayar oyunlarında ana kontrol aracı olan oyuncu fareleri oyuncuların akıllıca seçmeleri gereken en önemli silahlar.

AOC GAMING fareleriyle parmaklarınızın ucundaki keskinlik

Son dönemde, AOC'nin tüm oyun portföyü, üç kategoride her düzey oyuncuya, giriş düzeyindeki maceraperestlere (AOC GAMING), iddialı kahramanlara (AGON) ve profesyonel efsanelere (AGON PRO), hizmet verecek şekilde "AGON by AOC" şemsiyesi altında yeniden markalandı.
AGON by AOC'nin oyun çevre birimleri portföyü, farklı beceri düzeyleri için zaten üç farklı oyun faresi içeriyor, bunlar arasında giriş düzeyindeki GM200, ekstra düşük gecikme için NVIDIA Reflex sertifikalı orta seviye GM500 ve ince ayar için çıkarılabilir ağırlıklara sahip premium AGON AGM700 fare bulunuyor.

Şimdi de, GM530 ve GM510 modelleri, AOC GAMING kategorisinde oyun farelerinde 500-serisine katılıyor. AOC GAMING GM530 oyuncuların fareyi yerinde tutmasına ve daha da isabetli davranmaları gereken pro oyun lobilerinde hedeflerini takip etmelerine yardımcı olan, çift enjeksiyonlu silikon yan tutuş yerlerine sahip, yüksek ergonomide, sağ elini kullananlar için bir fare. Kaliteli PixArt PMW3389 sensörü, 16000 gerçek DPI ile tam doğru bir takip sağlıyor. Farede, profesyoneller için çok uygun olan, istisnai "tıklamalı" geri bildirim ve yüksek dayanıklılıkta (80 milyon tıklama) hızlı yanıtlar için Kailh anahtarları bulunuyor. Ön yüzeydeki cilt dostu, mat UV kaplama, hem rahat hem de dokunulduğunda zarif bir his uyandırıyor. Birincil sol/sağ düğmelerine ve tekerlek düğmesine ek olarak, AOC GM530 solda iki baş parmak düğmesine ve tekerleğin altında iki ek düğmeye daha sahip. Bu düğmeler, farenin iki farklı RGB bölümünün AGON'un geri kalan ekosistemindeki Light FX RGB aydınlatma ile eş zamanlanmasını da sağlayan AOC G-Menu yazılımı sayesinde tamamen özelleştirilebilir. GH530, örgülü bir kablo ve altın kaplamalı bir USB konektör ile sunuluyor.

GM510 ise eşsiz, alışılmışın dışında petek dokuya sahip, sağ elini kullananlara yönelik bir fare. Petek dokulu dizayn, farenin çok hafif olmasını sağlıyor, ağırlığı yalnızca 58 gr (kablosuz). Fare bu kadar hafif olduğu için, zor durumlarda hızlı refleksler ile bunu hareket ettirmek neredeyse hiç çaba gerektirmiyor, bu da rekabetin yoğun olduğu bir FPS oyununda rakibi yenebilmek için ideal. Hava alan bu üst yüzey tasarımı ise terleme ve kayganlaşma ihtimalini azaltıyor, bu da sıcak yaz günlerinde mükemmel. Tıpkı GM530 gibi, GM510 de dayanıklı (80 milyon tıklamalı), dokunsal ve rahat Kailh anahtarları ve yüksek ivmeli manevralarda bile, GM530 modelinde olduğu gibi hareketi doğru olarak takip etmeyi sağlayan aynı yüksek kaliteli PixArt sensörünü kullanıyor. Altı düğme (aralarında iki başparmak düğmesi de bulunuyor) AOC G-Menu yazılımı ile tam olarak özelleştirilebilir ve tek RGB bölgesi, başka bir AGON donanımı ile de senkronize edilebilir. 

Kahramanların adım seslerini AOC GAMING'in GH401'iyle dinleyin

AGON by AOC, Mart ayında iki kablolu oyun kulaklığını piyasaya çıkarmıştı. Bunlar, 3.5 mm jak ve stereo sese sahip GH200 ve USB bağlantılı ve 7.1 sanal surround sesli GH300. Her iki kulaklık da 20 Hz – 20 kHz frekans aralığında zengin, net bir ses sunmak için 50 mm neodimiyum sürücülere sahip.

Şimdi ise, bu yoğun oyun seanslarında daha fazla hareket özgürlüğü arayan oyuncular için, AGON by AOC yeni, kablosuz oyun kulaklığı AOC GAMING GH401 modelini sunuyor. Bu model, 10 metreye dek ulaşan 2.4 GHz kablosuz teknoloji kullanıyor. Eğer kablosuz bağlantı gerekli olmazsa, 3.5 mm stereo jak ile de bağlanarak iki dünyanın da efendisi haline gelebilir. Dahili batarya, (%50 ses ayarında) 17 saat boyunca ses sunabilecek kapasitededir ve modern USB-C bağlantısı üzerinden şarj edilebilir. GH401'de temiz ve yüksek kalitedeki sesi için övgü toplayan, aynı 50 mm neodimiyum sürücü ile donatıldı ve GH200 ve GH300'dekinin aynısı, rahat suni deri protein kaplama ve hafızalı köpük dolguya sahip, bu sayede uzun oyun seansları için çok uygun. Çıkartılabilir, gürültü engelleyen, bom mikrofon, net konuşma için rahatlığa ve optimum mesafeye göre ayarlanabilir, öte yandan kablolu kontroller de sessize alma ve ses düğmelerine kolay bir erişim sağlıyor.  GH401 modeli, hem PC hem de PS4 ve PS5 uyumlu.

AOC GM530 ve GM501 gaming fareleri, Kasım 2021'den itibaren, sırasıyla 49 USD ve 49 USD tavsiye edilen perakende fiyatlarından piyasada bulunabilecek. 

AOC GH401 gaming kulaklığı, Kasım 2021'den itibaren 99 USD tavsiye edilen perakende fiyatından piyasada bulunabilecek.



Marketten yayılan hastalık

Tipik olarak Güneydoğu Asya'da bulunan gizemli bir tropikal hastalık salgını kısa bir süre önce ABD'de ortaya çıkarak sağlık görevlilerini endişelendirdi. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), yapılan araştırmalardan sonra salgının Walmart'ta satılan ve şimdi toplatılan bir aromaterapi oda spreyinde bulunan nadir bir bakteriyle bağlantılı olabileceğini keşfetti.

CDC, üç eyalette (Teksas, Kansas ve Minnesota) üç kişinin Temmuz 2021'in sonlarında melioidoz hastalığına yakalandığını bildirdi. Daha sonra Georgia'da dördüncü bir vaka bildirildi. Dört hastadan ikisi hayatını kaybetti.

Hastalığın semptomları nispeten belirsiz, spesifik değil ve vücudun enfekte olan kısmına bağlı olarak değişebiliyor. Akciğerlerdeki enfeksiyon öksürüğe, göğüs ağrısına, yüksek ateşe ve baş ağrısına neden olabilirken, bir kan dolaşımı enfeksiyonunda semptomlar benzer ancak sıklıkla eklem ağrısı ve oryantasyon bozukluğunu içeriyor.

Hastalığın sebebi olan bakteri Burkholderia pseudomallei, tipik olarak tropikal ve subtropikal bölgelerde, yani Asya ve Kuzey Avustralya'nın bazı kısımlarında, ayrıca Güney ve Orta Amerika'da bulunduğundan dolayı salgın olağandışı olarak görülüyor. Hastalığın insandan insana bulaşmasının da nadir olması ve hastaların hiçbirinin yakın zamanda ülkeyi terk etmemiş olması, durumu daha da sıra dışı hale getiriyordu.

Enfeksiyonun kaynağını anlamak için CDC'den araştırmacılar hastalardan ve evlerinden örnekler aldı. Beklenmedik bir şekilde, Walmart'ta satılan aromaterapi spreyinden alınan bir numune, nadir bulunan B. pseudomallei bakterisi için pozitif sonuç verdi.

Söz konusu sprey, Better Homes & Gardens tarafından üretilen "Lavanta ve Papatya Esansiyel Yağı İnfüzyonlu Aromaterapi Değerli Taşlı Oda Spreyi"ydi. Aromaterapi spreyi Hindistan'da üretilmekteydi ve bu da patojenin ABD'ye nasıl ulaştığını açıklayabilir. Ayrıca, dört hastayı hasta eden bakterilerin genetik izi, Güney Asya'da sıklıkla bulunan bakteri suşlarınınkine benzemekteydi. CDC hala diğer üç enfeksiyonun kaynağını araştırıyor, ancak özellikle bu üç hastanın da bu veya benzeri ürünleri kullanıp kullanmadığını bulmaya çalışıyor.

ABD Tüketici Güvenliği Ürünleri Tüketimleri'ne göre, Better Homes & Gardens spreyinin 3.900 şişesinin tamamı Walmart'tan geri çağrıldı ve ürünü satın alan müşterilere 20 dolarlık bir hediye kartı verilecek. Aromaterapi oda spreyi, Şubat 2021'den Ekim 2021'e kadar ülke çapında ve çevrimiçi olarak yaklaşık 55 Walmart mağazasında, yaklaşık 4 dolara satılmaktaydı.

CDC, bu aromaterapi spreyini evlerinde bulunduran kişilere derhal kullanmayı bırakmalarını söyledi. Ayrıca nasıl imha edileceğine dair talimatlar da yayınladı. Normal çöp kutusuna atılmamaları, bunun yerine, şişelerin şeffaf fermuarlı torbalarda iki kez poşetlenmesi ve küçük bir karton kutuya koyulması gerekiyor. Daha sonra bu kutu bir Walmart mağazasına iade edilmeli. Sprey ile temas eden tüm yüzeylerin seyreltilmemiş bir dezenfektan temizleyici ile temizlenmesi ve kumaşları sıcak bir kurutucuda tamamen kurutarak yıkanması da tavsiye ediliyor.

Son olarak, son 21 gün içinde ürünü kullanan ve olağandışı semptomlar yaşamaya başlayan kişilerin, tıbbi yardım alması ve doktorlarına spreyi kullandıklarını söylemeleri de CDC tavsiyelerin arasında yer alıyor...



Dev hard disk için geri sayım!

Seagate'in bir süredir 20 TB kapasiteli HDD üzerinde çalıştığı biliniyor. Tüketici pazarında özellikle son yıllarda SSD'lerin hüküm sürdüğünü görsek de geniş kapasite ihtiyacını karşılamak için fiyat/performans noktasında HDD'lerin yerini tutamadıkları açık. İki format arasındaki rekabeti körükleyecek yeni disk ise Seagate'in 20 TB'lık HDD'si olacak.

Seagate'in 20 TB HDD'si için çok beklememiz gerekmeyecek. Seagate CEO'su Dave Mosley'in yaptığı açıklamaya göre, 20 TB sabit disk üretiminin kapasitesi eylül ayı itibariyle artırılmış ve Mosley, müşterilerin ilgisinden dolayı bir hayli heyecanlı. Bu  da 20 TB Seagate HDD'yi çok geçmeden raflarda görebileceğimiz anlamı taşıyor.

Seagate'in 20 TB kapasiteli HDD'sinde 2 boyutlu manyetik kayıt kafaları (TDMR) ile dikey manyetik kayıt (PMR ) teknolojileri kullanılıyor. Bu HDD'ler büyük ölçekli veri merkezlerinin elini bir hayli rahatlatacakken, öte yandan çok geniş depolama alanına ihtiyaç duyan kullanıcıların da tercih etmek isteyecekleri seçenek olacak.



Windows XP yine şaşırttı!

Yeni veriler, Microsoft'un yıllar önce desteğini kestiği Windows XP işletim sisteminin halen kullanılmaya devam ettiğini gösteriyor. Statcounter'ın son rakamlarına göre Windows XP, masaüstü bilgisayar pazarının yüzde 75.4'ünü oluşturan Windows kullanıcılarının yüzde 0.59'u tarafından kullanılmaya devam ediyor. Evet, bu rakam her ne kadar fazla gibi görünmese de, 20 yıllık bir işletim sisteminin halen ısrarla kullanılmaya devam edilmesi oldukça şaşırtıcı.

Birçok kişi Windows XP'ye sevgi besliyor ve ikonik arayüzü sebebiyle tercih ediyor olabilir. Öte yandan bu popülaritesini Windows 2000'e göre göre performans iyileştirmelerine de borçlu olan XP, resmi olarak 14 Ninsan 2014'te ömrünü tamamladı. Bu da Microsoft'un 7 yıldan uzun bir süredir önemli teknik ve güvenlik güncellemelerini sağlamadığı anlamına geliyor. Fakat buna karşın Windows XP ısrarla kullanılmaya devam ediyor.

Microsoft gözünden baktığımızda ise, Windows XP Microsoft'a meydan okuyor denilebilir. Zira miladını doldurmuş bir işletim sistemine, Microsoft'un tüm vazgeçirme çabalarına rağmen insanların bağlılık göstermesi şaşırtıcı bir durum. Microsoft insanların artık Windows XP kullanmasını istemiyor; bu işletim sistemini kullanmak artık güvenli değil. Zira 7 yıldan bu yana güvenlik güncellemesi almıyor olmak demek, değişen teknoloji ve bunun ışığında gelişen siber saldırı tekniklerine tamamen açık olduğu anlamına geliyor.

Hangi Windows Ne Kadar Kullanılıyor?

Gelelim Statcounter'ın sunduğu Windows sürümleri kullanım oranlarına... Listenin tepesinde, yüzde 79.84 gibi büyük bir oranla Windows 10 bulunuyor. Onu yüzde 14.77 ile Windows takip ediyor. Sonrasında ise yüzde 3.36 ile Windows 8.1, yüzde 1.16 ile Windows 8, yüzde 0.59 ile Windows XP ve yüzde 0.26 ile Windows Vista geliyor.



Arena of Valor Cumhuriyeti kutluyor

Seçilebilir 100'den fazla kahramanla mobil cihazlarda ücretsiz olarak oynanabilen Arena of Valor: Yeni Çağ, ülkemize özel sunucu ve yerel yatırım planlarıyla Türkiye pazarına girdi. Türkçe seslendirme, turnuvalar ve çok daha fazla içerikle karşımıza çıkacak Arena of Valor: Yeni Çağ, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu Türkiye'nin sevilen influencerları ve çeşitli oyun içi etkinliklerle kutluyor.

Youtube ve Twitch dünyasının ünlü isimlerinin karşı karşıya geleceği Cumhuriyet Bayramı Özel Maçı etkinliği 28 Ekim Perşembe akşamı saat 19:00'da Arena of Valor'ın resmi YouTube hesabında yayınlanacak.

Arena of Valor: Yeni Çağ'ın rekabetçi ruhunu yansıtacak olan bu büyük mücadelede Enes Batur, Orkun Işıtmak, Cemre Solmaz, LAZ, Sesegel'in yer aldığı takım; Elraenn, UnLost, Miafitz, KassadinsCreed ve Dora "Stratera" Özsoy takımıyla karşı karşıya gelecek.

Etkinlik boyunca oyuncuları sürprizler bekliyor

4 Kasım tarihine kadar 5v5 modunda oyundaki tüm kahramanlarla oynamak mümkün olacak. Bu süre içerisinde tek başına ya da takım olarak oynayarak bazı kahramanlara kalıcı olarak sahip olunabilecek.

Tank ve savaşçı sınıfının en sevilen kahramanlarından biri olan Arthur ise Cumhuriyet Bayramı'na özel bir kostüme kavuşuyor. Tüm oyuncular 29-31 Ekim tarihleri arasında oyuna girerek Türk motifleriyle süslenen bu kostümü kalıcı olarak elde edebilecek. Bu kostüm dışında asker selamı, Osmanlı tokadı ifadeleri ve nazar boncuğu avatarı gibi kültürümüzü yansıtan özel içeriklere de 31 Ekim'e kadar etkinliğe katılan tüm oyuncular ulaşabilecek.

Ayrıca 23 Ekim'de başlayan oyun içi etkinlikle en büyük ödül olan iPhone 13 Pro Max dahil birçok ödül kazanma şansı 31 Ekim tarihine kadar oyuncuları bekliyor. Ek şans elde etmek için oyuncuların, oyunda yer alan görevleri tamamlaması gerekiyor.

Arena of Valor: Yeni Çağ, Türkiye yatırımlarının bu ilk örnekleriyle birlikte yerel yatırım planlarına hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki süreçte oyuna Türkçe seslendirme, turnuvalar ve çok daha fazla özellik eklenecek. Ayrıca Tencent Games, oyun deneyimini geliştirmek için Türkiye'deki oyuncularından gelen geri bildirimleri dikkate almak istiyor.